30 Kasım 2019 Cumartesi

Bize bakın beyler,dokunmayın evlerimize..

                                      Yaşar usta - Bizim Aile (1), Aile Şerefi (2)

Medyaya haber olduk emi..Vay be.. Waaaaav! 

Yazımıza başlamadan önce önemli bir detayı söylemek istiyorum. 16.06.2019'da yayınladığımız ve tabii ki o zamanda Türkiye'de hiç bir yerde yayınlanmayan, "at gibi yürüyen, koşan kadın" (1) haberini verdikten yaklaşık 1 ay (değilmiş sanmıyorsam 2 hafta) sonra, Türkiye'deki tv kanallarında da haber olduğunu görünce, inanın çok şaşırdım..Ve bir o kadar da sevindim açıkçası.. Daha bitmedi..

Demek ki, bizi okuyan gizli mi gizli değerli gazeteci sevenlerimiz varmış..  Yada blogumuzu okuyup,bunu bir haber değeri olduğunu düşünüp,bu haberi medyaya transfer eden değerli blog arkadaşlarımız da olabilir,bilemicem artık.. 

Bir tuhaf durum daha var..Örneğin "sağlık,zombi ve yapay zeka" gibi bazı konularla ilgili yaptığımız çalışmalarla ilgili de medyada ciddi ciddi haberler, programlar vs vs yapılmaya başlanmış olduğunu da belirtelim.. Direkt olarak blogumuzun linkleri verilmiyor ama gördüğümüz kadarı ile bu konulardaki yayınlar,haber ve programlar gözle görülür bir şekilde farkedilebiliyor..

Acaba bunlar benim Hüsnü Kuruntum mu? 

Yani, içinizden "yok canım, tüm bunlar tesadüf olabilir, sen kimsin ki senin yazıların haber olsun?" vs diye böyle düşünebilirsiniz..Ziraa ben de böyle şeyleri ara ara düşünmüyor değilim hani,düşünebiliyorum, "olabilir,neden olmasın ki,tesadüf de olabilir.." diye..

Aslında ben kendi blogumdaki yazılarımı "biraz "kişisel" biraz da okuyucularımıza birer "faydalı bilgi" olsun diye yayınlıyordum..Yani, bunları "haber olsun" diye değil, okuyucuları çeşitli konular hakkında "bilgilendirmek ve bilinçlendirmek" amacıyla yazıyor ve bunları yayınlıyordum..

Bunların medyada "toplumu bilinçlendirmek" adına konu haberleri şeklinde olması, açıkçası en azından bizim açısından çok sevindirici..Bizden habersiz yayınladığı için şikayetçi miyiz? Tabii ki HAYIR..Şikayet ne demek? Böyle önemli konuların "toplumu bilinçlendirmek" adına yayınlanması, son derece önemli.. Toplum, bu konularda bilinçlenmiş oluyor en azından..Di mi ama..

Her neyse, her ne olursa olsun, tesadüf de olsa bir şekilde okunduğumuzu ve sevildiğimizi öğrenmiş oluyoruz..Katkımız olduysa bize ne mutlu..Buradan aracı olan çok gizli okuyucu sevdiklerimize de selamlar ve kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz efenim..

Şimdi gelelim konumuza..

Aradan bayağı uzun zaman geçmiş..Nereden başlasam bilemiyorum..Aslında varolan sıkıntıları anlatmak doğru birşey değil ama "derdini anlatmayan derman bulamaz" derler ya,işte o hesap, kısaca anlatalım dedik..

Amma velakin şimdi anlatayım mı anlatmayayım mı diye bir ikilem içerisine de düştük..Anlatsak bir türlü anlatmasak iki türlü..Şimdi sizlerin de canınızı sıkmayalım dedik..Zaten "herkesin derdi kendine yetiyor,bir de başkaların dertleriyle,sıkıntılarıyla uğraşmasınlar" dedik..

Sağolsunlar dostlar, "dostlar arasında sıkıntılar paylaşılmalı" dediler..Çok minnettar olmuşuk,sevunduk bu açıdan arkadaşlık ve blog dayanışması açısından çok sevunduk..Herkese çok teşekkur edeyrum..

BİRİNCİ SORUN : Yaşlı anneme taaaa Osmanlı imparatorluğu zamanından küçük bir ahırın küçük bir hissesi kalınca kıyamet kopar.. 

                                                                        Temsili eski bir ahır resmi (3)

Devlet buba: "Vay efendim size ahır kalmış,imdi hesap verin bakalım.." 

"Osmanlıdan kala kala küçük bir ahır mı kalmış?"  Güldüğümüze bakmayın,aslında bu durum bizim için çok sıkıntı verici bir durum oldu..Bunu çözene kadar ak ile karayı bir ettik..Bakın anlatayım..

Neyse,imdi durum şöyle..Biliyorsunuz bizim evde bakıma muhtaç bir engellimiz var, diğeri de psikiyatri tedavisi görüyor işte..Çocukluğunda menenjit falan geçirmiş,beyin etkilenmiş,öyle yarım kalmış işte..Çocukluğundan beri tedavi görüyor..

Aslına bakarsanız her ikisi de psikiyatri hastası biri "çok ağır" diğeri "hafif ağır".. İmdi "Çok ağır" olana, sağlık raporunun "evet" onayı vermesiyle , devlet "evde bakıma muhtaç biri" olarak ele aldığı için, böyle bu gibi durumda olan engellilerin ailelerine "yardım parası" veriyor..Bakıma muhtaç olan engelli bireylerin ailelerin, gelir seviyelerinin bir nevzi olsun parasal açıdan katkısı olsun diye veriliyor..Malum hayat şartları çok pahalı.. Geçinmek zor vesselam..

Bu zamanda alınan emekli maaşları ile geçinmeniz pek mümkün değil..Devlet de bunu bildiği için bu durumda olan ,engelli bireylerin ailelerine böyle "yardım parası" vererek ailelerin üzerlerindeki yükü hiç değilse biraz azaltmış oluyor..Aileler de bu yardım parası ile engelli bireylerine biraz daha fazla bakım yapmış oluyorlar.. Bu açıdan, gerçekten devletimize minnet duymamız gerekiyor..Önce Allah(cc)'a sonra devletimize minnet duymalıyız,duyuyoruz tabii ki..Siyasi kaygılar bir yana, bu gerçeği dile getirmek de bir sakıncamız yok..

İmdi dediğimiz gibi devletin evde bakıma muhtaç olan engelli bireyler için bir yardım parası vardı,onunla ilgili bazı problemler olmuştu..Şimdi detaylarına pek girmicem ama kısaca şöyle açıklayayım..

Bilmem kaç asır önce öteki tarafa göçmüş rahmetli dedemizden anneme küçük bir ahır kalınca, devlet buba;

"Vay efendim sizin üzerinizde ahir da varmış,bilmem ne de varmış,hemen hesap verin bakalım!"  der gibi bizi sorguya çekmez mi?

Şaşırdık kaldık vesselam..Nerden çıktı şimdi bu ahır? Şimdiye kadar yoktu,biz bile bilmiyoruz bu ahırın varlığından daha yeni ilk defa devletin kendisinden öğreniyoz..E-devlete baktık isim aynı ama soyisim farklı.."Allah Allah nedir bu ya",dedik? Küçük bir hisse düşmüş anneme..Küçük bir ahırı hisselere bölmüşler, kardeşler arasında paylaştırmışlar.. Nasıl olduysa artık, devlet yapmış bunu, kardeşlerin ikisi çoktan göçmüş, ikisi hayatta ama hiçbirinin haberi dahi yok bundan..

Tapuya gittik "burda çözülmez, memleket neresiyse oradan çözeceksiniz!" demez mi, haydaaaa işin yoksa şimdi bunlarla uğraş da uğraş..Tabii gidemedik memlekete, nasıl gidelim, nasıl bırakalım bu garipleri? Kadıncağız zaten gidemez, bana vekalet bıraksa ben de gidemem, bırakamam ki bunları..Hemen bir günde halledilecek bir durum değil ki bu..İlaçlarını ben veriyom bunların, hastaneye,sağlık ocağına ben götürüyom mesela..Bize yardımcı olanda yok, ee napçaz şimdi..İşin yoksa uğraş..Ama mecbur devlet bizden bu gariplerden hesap soruyor, "Hadi bize hesap verin!" diyo..Üstelik gittik diyelim, kardeşlerin veya yakınlarının da gitmesi gerekiyomuş, bu işin hallolması için.Öfffff,moralim öyle bozuldu ki..

Neyse <elimizde makineli tüfekle yok ya şaka yapıyom yok öyle şey,sinirimizi makineli tüfeğe benzettim de o yüzden diyom yani.. > Neyse devlet bubaya gittik dedik ki;

"Yav devlet buba, biz bunu daha yeni sizden öğreniyoz..Yapma etme eyleme..Bu ahırdan bize ne hayır var, ne gelir var..Araştır bul,varsa senin olsun bu ahır.." tabii böyle demedik ama buna benzer "Böyle bir şeyden ilk defa sizden haberdar olduğumuzu,bunu düzeltmek için memlekete gitmemiz gerektiğini ama gidemediğimizi ve böyle birşeyin varlığı olsa bile buradan da herhangi bir gelirimiz falan olmadığını" vs  vs söyledik..Devlet buba da sağolsun, "zaten hisse oranı çok düşükmüş,birşey olmaz" deyip,hadise bu şekilde kapanıvermişti..Tabii bizden "buradan herhangi bir gelirimiz olmadığına dair yazılı bir kağıt" da aldılar..Bu olmayınca olmuyormuş..Bizde verdik,bakalım ilerde bir sorun çıkmaz herhalde..

Sonradan üzerinize haberiniz olmadan miras kalırsa ne yaparsanız? 

Sevinip-göbek atarsınız öyle değil mi ama biz işte sevinemiyoz buna böyle..

Yav,gerçekten trajikomik bir durum..Kala kala kadıncağıza ahır mı kalmış?  Bari trilyonluk bişey kalsaymış, villa, maden gibi.. Di mi ama.. O zaman bu telaş olmazdı herhalde.. Neyse, imdi bu olay nasıl olmuş tam kimse bilmiyor,sağ kalan diğer kardeş de şaşkın tabii..Öbür tarafa göç eden diğer kardeşlerin eşi ve çocukları da öyle.."Kala kala ahır mı kalmış bize?", diye gülüşüyorlar..

Onlar haklı olarak gülüşüyorlar ama bizim için bir sıkıntı oldu bu durum.. Evinizde bakıma muhtaç olan (psikiyatri) bir bireyiniz varsa ve devlette buna bakım parası veriyorsa, bu gibi şeyler , o aileler için ciddi bir sıkıntı olarak karşılarına çıkabiliyor maalesef.. Devlet bu tür konularda çok sıkı.. Yardım parasının kesilmesine kadar işi götürebiliyor.. Olan tabii ailelere ve engelli bireylere oluyor maalsef.. İmdi ahırın oranı (hissesi) büyük olsaydı eğer, gelir olmasa bile büyük ihtimalle garibin maaşını keserlerdi herhalde.."Gelir elde etmeseniz bile" bu olabiliyor maalesef..Öyle olsaydı işimiz zordu gerçekten..Bir ahır uğruna yardıma muhtaç olan bireyin maaşını devlet kesmiş olacaktı.. İmdi neden bu kadar sıkıntı yaşadığımızı anlamış olmalısınız..

Aslında sevinmemiz gerekiyor "miras" kaldı diye ama işte biz sevinemiyoruz..Bu bizim için resmen sıkıntı oldu..

Yani ne desem bilemiyorum..Aslında bu durum benim aklıma başka şeyleri de getirdi mesela..

"İmdi, rahmetli dedelerimizin üzerinde (bizim dahi bilmediğimiz) ne bileyim işte arsa,tarla,ev,bina vs vs gibi başka başka mal mülk var mıdır acaba? "

Şu ahır meselesi iyice kafamızı karıştırdı.. Şimdiye kadar böyle bir şey yoktu. Ne oldu da böyle oldu? Daha önce rahmetli dedemin üzerinde olmayan bir şey, nasıl oluyor da şimdi ona daha doğrusu çocuklarına kakalanıyor? Onu anlamış değilim..

Dayım da pek bilmiyor ama onun anlattığına göre sanmıyorsam olay şöyle de olmuş olabilir..

"Şimdi rahmetli dedem bilmem kaç asır önce ölünce elinde artık ne varsa,bunlar çocuklarına kalıyor..Çocuklarda bir oluyor, bunları birilerine satıyor.. Satıyor ama büyük olasılıkla bunları alan kişi, bu gayrimenkülleri üzerine falan almıyor..Neden almıyor bilemiyoz ama vergilerden kaçmak için vs olabilir,bilemicem artık,günahını almayalım şimdi..İşte alan kişi, bunları üzerlerine almayınca, bu yıllar boyunca sanmıyorsam dedemin üzerinde öylecene kalıyor olmalı..Yıllar sonra ise işte böyle vaka oluyor ve devletin kendi sistemlerinde "ahır ve samanlık" olarak geçen bu ahırı, devlet bu kardeşler arasında pay ediyor.."

Büyük olasılıkla durum bundan ibaret..Acaba diyorum böyle başka başka sürprizler de var mıdır bizler için,inanın orasını tam olarak bilemiyoruz?

İmdi diceksiniz ki, "Tapudan öğreniliyor,tapuya gidin öğrenin!" Valla hiç de öyle basit ve kolay değil.. Kaç sefer gitmemize rağmen vermediler bizlere bilgileri.."Yok bilmem ne mahkeme kararı gerekiyomuş, bilmem ne aile evradı toplanıp gelmesi gerekiyormuş" falan da falan..

Bizim suçumuz ne? 

Böyle sihirli çubuk gibi birden yoktan varolan miraslarımız çıkınca insan apışıp kalıyor tabii.. Sevinmemiz gerekir aslında böyle şeyler için ama işte sevinemiyoz.."Yardım parası" alındığı için,devlet,hemen bizden hesap sormaya başlıyor..Devletin sorgulaması güzelde, bizim suçumuz ne? Durum böyle olunca, devlet "sanki biz bu ahırı bildiğimiz halde bunu devlete bildirmemişiz" gibi bir durum çıkınca,bizden hesap kitap istemeye başlıyor.. Yav,biz nerden bilelim,bizim suçumuz ne yahu ? Sonradan çıkmış etmiş şeyi biz nereden bilelim..

Devletin sistemi var,daha önceleri bu gibi şeyleri çıkartsalardı ya..

Devletin sistemi var tapu daireleri var,otomatasyon gibi sistemleri var, hemen şıp diye çıkıyor aslında..Ne diye elalemi bunlarla uğraştırıyorlar ki..Ailelerin üzerinde bir şey varsa,çıkar; yoksa çıkmaz..Sonradan çıkıyorsa,bu ailelerin suçu nasıl olabilir? 

Devletin sistemi şakır şakır işlemiyor mu,işliyor.. Öyleyse sonradan çıkan gayrimenkullerin sorumluluğu ailelerin üzerine midir, yoksa devletin mi? Aileler bunu saklamaya çalışsa bile, devletin sisteminde bunların çıkması lazım..

Kaldı ki, bizim üzerimizde de hiç bir şey yok,sadece oturduğumuz daire dışında..Bankalarda hesabımız falan da yok..Sadece emekli maaşları var gariplerin..Eeee..Sonradan çıkması olası gayrimenküllerden biz nasıl sorumlu olalım ki?

İzmir'deki tabu müdürlüğünden rahmetli dedem ve hatta babam için bir "gayrimenkül listesi" istemiştik,ama vermemişlerdi..Bilmem ne mahkeme kararı vs gerekiyormuş, bir de tüm aile bireyleri gitmesi gerekiyormuş..İşin yoksa aile bireyleri sağdan soldan topla..Ölenlerin yakınlarını vs vs..Hatta bu, burada da olmuyormuş, memlekete gitmek gerekiyormuş falan da falan..İyice sinir küpü olduk emi.. Memlekete gidemiyoz malum ama gitsek bile bu öyle basit bir şekilde olmuyormuş..Bunu öğrendik..

Yani, o değil de gerçekten de ilerde böyle sürpriz bir şekilde rahmetli dedelerimizden babalarımızdan üzerimize bir takım şeyler daha çıkarsa, ne olacak? Eyvah da eyvah! İşimiz var emi..

Büyük ihtimalle devlet, bizden yine hesap soracaktır.. Tamam canım sorsun bir şey demiyoz zaten, ama bizim suçumuz ne ki, onu anlamıyorum? Biz nereden bilelim, sonradan bizim üzerimize kakalanan mirasların olduğunu? Öyle değil mi ama? Hadi böyle birşeyin olduğunu varsayalım, bizim bunlardan hiçbir gelirimiz falan da yok ki..Hadi olsa neyse dicez, "kesin maaşı, bakın burdan gelirimiz var,kendimize yetiyoz" dicez ama işte yok işte..Bizim suçumuz ne?

"Millet miras çıktı diye sevinir ama biz korkuyoz valla.."

Aman aman çıkmasın miras falan, başımıza bela gelir gibi gelmesin,istemiyoz arkadaş..Sonradan çıkarsa bunun sorumlusu biz değiliz valla,aha gördünüz okudunuz "ahır" olayı bunun kanıtı işte..

İKİNCİ SORUN : Yeni çipli kimlik için mahkeme kararı istendi.. 

                                                                 Çipli kimlik (temsili resim (4))

Yeni çipli kimlik çıkartmak istedik ama..Kimlik çıkarmak için mahkeme kararı istediler..  (Yok şaka değil gerçekten doğru söylüyom..)

Neyse, ahır meselesini bu şekilde halletmiştik ama ilerde böyle tatsız sürprizlerle karşılaşırsak işimiz iş demektir artık..Bu sorun şimdilik hallolmuştu ancak şimdi kimlik değişimiyle ilgili problemler yaşamaya başladık..

Bazı bankalar, yeni çipli kimlik otomasyonuna geçtikleri için olması gerek herhalde, eski kimliklerin değiştirilmesi için, gelen müşterilerine," yeni çipli kimlik çıkarmaları konusunda" bir uyarı yapmaya başlamışlardı..Emekli maaşı alan yaşlı annemin ve engelli kardeşlerimin kimlikleri eski olduğu için değişmesi gerekiyormuş..

Biz de "tamam" demiş, nüfus dairesine gitmiştik..Tabii gitmeden önce bankaya kimlik parası yatırdık, kimlik için biyometrik fotograf çektirdik..Öyle gittik..Nüfus daireleri özellikle "engelli,özürlü bireyleri yakından görmek istediklerine" dair duyumlar almıştık,parmak izi falan isterler diye..O yüzden mecburen kardeşimi (bakıma muhtaç ağır psikiyatri hastası olmasına rağmen) onu da götürmek zorunda kalmıştık..Zaten hastaneye rehabitasyona da gidiyodu, bi kimlik için de gitsin nolcak dedik..Ama tabii kolay olmadı,ikna edene kadar akla karayı bir ettik..Öyle sıkıntılar yaşıyosunuz ki çok zor bir durum..

Neyse,onu da götürmüştük nüfus dairesine,orada polis memurları falan vardı,sanmıyorsam nüfus işleriyle onlar ilgileniyordu..Kardeşimi görünce anladılar durumu, "bunun için mahkeme kararı getireceksiniz!" demezler mi? 

Haydaa,"hadi şimdi işiniz yoksa bir de mahkemelerle uğraş.." Nereden çıktı şimdi bu mahkeme kararı? Biz hemen elimizdeki sağlık raporunu gösterdik ama nafile "olmaz,mahkemeye gidip vasi tayini çıkartacaksınız" dediler.. Onlara "devletten yardım falan aldığını,devletin bizim durumumuzu bildiğini" falan söyledik ama yine aynı şeyleri söylediler..Tabii onlar güvenlik amacıyla söylüyorlardı ama işte sıkıntı çeken bizler olduğumuz için..Neyse..

Kardeşim için zaten yıllar önce zaten vasi tayini çıkartılmışdı ama sanmıyorsam sadece "sınırlı vasi tayini"miş..Yani belli süresi varmış..Her 1/2 seneden bir, sürekli mahkemeye gidip ,yenisi çıkarılması gerekiyormuş..Onu kabul etmediler, yenisini istediler.. Hadi işin yoksa, mahkemelerle uğraş şimdi, "mahkemenin kapısından gir para, çık para.." Biz bunun altından nasıl çıkalım, nasıl kalkalım? Bakıma muhtaç olan psikyatri hastası kardeşimi sürekli mahkemelere götürmemiz gerekiyormuş, hakimler görmeliymiş, doktorların görmesi yetmiyormuş da muş..Resmen işkence.. Bu memlekette doktorlar adam yerine koyulmuyormuş, onu da öğrenmiş olduk..

Neyse sonra tanıdık bir avukata denk geldik de sağolsun hiç bir ücret almadan halletti işimizi..1-2 ay falan sürdü sanmıyorsam..Yani her zaman böyle iyi insanlara denk gelmeyebilirsiniz..Ziraa bugün avukat ve mahkeme masrafları ateş pahası..Üstelik bunu bir de her yıl yaptığınızı düşünün..Her yıl bunu nasıl karşılayacaksınız? "Devlet karşılıyor" diyorlar ama "bir evi ve emekli maaşı olanlara" bu yardım yapılmıyormuş sanmıyorsam, bunu duymuştum bir ara..Tabii ne kadar doğru bilemicem artık..

Tabii avukata dedik ki, şunu "sınırsız yapsınlar,zırt pırt ikide bir uğraştırmasınlar bizi,yazık günah dedik bunlara.." O da, sağ olsun ona göre işlemleri başlattı, vasi tayini "sınırsız" olarak çıkarttı.."Hay" dedik "Allah razı olsun senden.." deduk da deduk..Tabii vasi tayinin sınırsız olması, elinizdeki sağlık raporunun oranı ile de yakından ilgili, onu da söleyelim..Kolay kolay çıkarılmıyor..Mahkemelerde bu konuda sıkı davranıyor yani..Rapor oranı da bu açıdan çok önemli anlıcanız..Burada da bayağı bir sıkıntı yaşaduk ama sonunda alabilduk..

Aslını aldılar,zırt pırt tekrar mahkemelere mi gidcez gine?

Neyse, bize iki kopya vermişti birisini nüfus idaresine götürdük, diğeri bizde duruyor..İmdi nüfus idaresine sadece kopyayı verelum deduk, "olmaz,aslını alıcaz" dedular.."Eee biz napçaz o zaman" deduk..Onlar da "ne napçaz,ne işinize yarar ki bu" falan dedular..Onlara deduk ki, "imdi siz bunu aldınız, bankacılarda isterse o zaman ne yapacuz,onlar için de bir kopya çıkarmak için yeniden mahkemeye mi gidecuz?" deduk da deduk.."Evet, gidiceksiziniz.." demez mu? İyice tepem attu daa..

Yani, işin şaka yanı bu.. Gerçekten acayip bir durum.. Yani her gittiğimiz resmi yerler, bizden "vasi tayini" isterse ,işimiz var demektir..Hadi işin yoksa zırt pırt mahekmelere git vasi tayini çıkar her seferinde.. Allah'ım yarabbim!

Yav, kardeşim, "bu memlekette nüfus sistemi diye devletin sistemi falan yok mu,var imdi engelli bireylerin "vasi tayini" olduğu bu sistemde gözükmüyor mu, büyük olasılıkla gözüküyor olmalı, devlet neden böyle sistemi kursun ki, öyleyse daha nesini istiyosunuz, bilmem ne mahkeme kararı vs diye.." İyice tepemizi attırıyorlar yahu..

Neyse, öyle böyle işte yeni çipli kimlik kartlarını bir şekilde çıkartıvermiştik böylece..Bu sorunu da şükür halletmiştik.. Yanlız vasi tayinini nüfus dairesine götürdüğümüzde kardeşimizi götürmemiştik, bu durumda olan engelli bireylerin parmak izleri falan alınmıyormuş..Tahmin edildiği gibi sorumluluk tamamen vasi tayini üzerine alan ebeveynin üzerinemiş..Bunları da öğrenmiş olduk..

BİTTİİİİİ ! 

Şaka yaptıııım.. Daha bitmedi ki.. Daha durun daha başımızdan eneler geçti neler..Bunlar ne ki.. Evlerin yıkılması ile ilgili tatsız bazı hadieslerde oldu.. Başlığı da zaten o nedenle verdim.. Gene kıyameti koparcaz vesselam.. Onları da sırası geldiğinde yani büyük olasılıkla 2.bölümde anlatıcaz inşallah..Devam edecez tabii. Şimdilik burada bırakalım,tadında bırakalım.. Haydi sağlıcakla kalın..

KAYNAKLAR;
-----------
(1)At gibi yürüyen,koşan ve parkur atlayan kızlar (yeni moda mı)
https://ertugrul-yildirim.blogspot.com/2019/06/at-kzlar-at-gibi-yuruyenkosan-ve-parkur.html

RESİMLER;
---------------
(1)Bizim Aile | FULL HD
https://www.youtube.com/watch?v=9O18JWO3oko
süre : 1:26:20 ; ET:29.11.2019
(2)Aile Şerefi | Yerli Film Tek Parça (FULL HD)
https://www.youtube.com/watch?v=DlyC48_BirQ
süre : 1:29:31 ; ET:29.11.2019
(3) Eski ahır (temsili)
https://pixabay.com/tr/photos/at-eski-ah%C4%B1r-otlak-eski-do%C4%9Fa-2795341/
ET:30.11.2019
(4) Çipli kimlik (temsili)
https://www.bik.gov.tr/kimlik-randevu-alma/
ET:30.11.2019


✔ Blogger Author by Ertuğrul Yıldırım 🙂💓

26 yorum:

  1. oooooo hoşgeldin be yaaaa :) gelirim yine türk filmini okumaya kikiki :)

    YanıtlaSil
  2. Bu sizin kuruntunuz değil mutlaka birilerini etkiliyorsunuz ama bir o kadar de etkileniyor olabilirsiniz. Ve bu insan doğası gereğidir diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  3. geçmiş olsun yaa. ilk problem, anlattıklarına dayanarak, bencesi de o ahır veya arsası filan daha önce birilerine satılmıştır. ama alan kişi veya bu bir şirket filan da olabilir, belki de bir sigorta şirketi de olabilir, üzerine almamıştır tapuyu gerçekten de. daha sonra da bak belki bu şirket veya sigorta şirketi filan kapanmıştır. ve o şirketin bütün varlıkları başka bir şirkete geçmiştir. bu yeni şirket de gitmemiştir tapuya. o yüzden sizin akrabalara ait gibi duruyordur. anlaşılan bu olayın çözülmesi zor. belki bir avukat çözebilir. büyük olasılıkla çıkmaz size bir şey. yani vardır bir gerçek sahipleri. avukat bir dava açarak bunu çözebilir sanırım. ama bu da yine masraf demek. neyseki hisse küçükmüş de size zararı olmamış yaa. o devletin verdiği maaşları engellememiş. bak şöyle de olabilir. o ahırın paydaşlarından biri belki bir şekilde bunu sattı. hatta hak sahiplerinden de izin imza filan aldı. yani bu durumda akrabalardan biri de böyle bir şey yapmış olabilir. ama bunu söylemez tabii. para aldığı için. ama demek böyle de olsa yeni alan kişi veya kurum, bencesi bu bir kurum, gitmemiş tapuya. yani bu işte bir ihmal var tabii. evet işallah yeni miraslar çıkmaz böyle çapraşık. ya da çıkarsa temiz çıksın ve değerli olsun :)

    YanıtlaSil
  4. ikinci olay ise gerçekten de şaşırtıcı yaa. işkence olmuş valla. demekki gerçekten de devletin birimleri arasında ortak bir veri sistemi yok. adalet, nüfüs filan demekki bağımsız çalışıyor. illa her seferinde kanıtlamak ne saçmaymış. ama hadi neyseki bitmiş sonunda. aman bu bürokratik işlemler demekki hala karışık bizde :)vallahi çok geçmiş olsun. devamı da var diyorsun, bu kez de ev. bir bu eksikti :)

    YanıtlaSil
  5. vah vah Ertuğrul Bey neler gelmiş başınıza, çok geçmiş olsun, inşallah hepsi arkada kalır, bundan sonra hep iyi günleriniz olur..:)

    YanıtlaSil
  6. Hoşgeldiniz. Trajikomik bir olay olay olmuş. Teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde malesef bürokrasi de işlemiyor bazen sadece bir imza yüzünden kırk yere yönlendiriyorlar. Geçmiş olsun bu arada

    YanıtlaSil
  7. Tam bir film konusu olmuş gerçekten, devlet işleri her zaman sıkıntılı :( yapacak bir şey yok :)

    YanıtlaSil
  8. Ertuğrul Bey hoş geldiniz. Uzun zamandır biz de yoktuk. Bir sürü badire atlattık. Yavaş yavaş toparlanmaya çalışıyoruz. Özlemişiz sizin yazılarınızı. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. Hoş geldiniz...Ay o miras işleri sıkıntılı.Bir de birikmiş vergileri falan oluyor, memlekette atadan dededen kalan, çökmüş gitmiş eski evlerin...

    YanıtlaSil
  10. Çok geçmiş olsun öncelikle baya zor günler geçirmişsiniz tekrarı olmaz inşallah. Ve tekrardan blog dünyasına hoşgeldiniz .😊

    YanıtlaSil
  11. Çığır açan insan olmak ne güzel. Sizin yaptığınız haberlerden esinlenmişler. Bu arada ilginç sıkıntılarla uğraşmaışsınız ama çok şükür aramıza dönmüş oldunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili deep sayesinde buldum sizi bende beklerimmm 💐

      Sil
  12. cevap vermediğim bir tane bile yorum yok ki. hani nerdeee :)

    YanıtlaSil
  13. yazılarıma gelen tüm yorumlara kesinlikle cevap veriyorum. "yazı olmayan" yayınlarım oluyor bazen. bloglardan seçmeler gibi. orda isimler olduğu için adı geçen isimler gelip teşekkür ediyor, ben de onlara toptan teşekkür ediyorum. sonra bloglarına gidiyorum. ama dediğim gibi, "yazı olmayan", duyuru niteliğinde olan yayınlarım onlar. blogda da "duyuru" başlığında onlar. o yazıları, seçmeleri zaten birkaç gün sonra siliyorum. yani, gez bak blogumu, yanıtlanmamış yorum bulursan hadi söyle bana. "duyuru" başlığında olmayan, özgün yazılarım yani :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. onlar yazı değil zaten, reklam duyurusu :)

      Sil
    2. reklam işte, blog reklamı, öykü reklamı :)

      Sil
    3. evet işteee, yani yanıtlıycak bişi yok, herkes teşekkür ediyo, ben de onlara ediyom, bloglarına giderek, kimseyi unutmam, çünkü, defterim var yanımda, herkesi yazıyom oraya :)

      Sil
  14. Bende Sevgili Deep'ten görüp geldim. Çok memnun oldum. Artık daha sık uğrayacağım. Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  15. Hoş geldiniz. Deep olmasa döndüğünüzden haberim yoktu. Geçmiş olsun.
    Miras olarak ahırın kalması şaka gibi. Birileri şaka yapıyor olmasın :)

    YanıtlaSil
  16. It happens sometimes in the society :3

    YanıtlaSil
  17. Bloğuma yorum bırakınca anladım döndüğünüzü. Teşekkürler öncelikle.
    Ve hoş geldiniz. Ne çok şey gelmiş başınıza. Çok sabırlısınız, takdir ediyorum. Umarım en kısa zamanda çözülür bütün problemler. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  18. Çok geçmiş olsun evet önceden baya oldu bir yazı yazmıştınız o zamanda sessiz haykırış olarak yorulamıştım sıkıntınız nedir diye sormuştum anlamak bugüne kısmet oldu büyük geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  19. müzik bloguna girilemiyoo bugüün, sadece davetli okuyuculara açık diyooo :)

    YanıtlaSil
  20. müzik blogun şimdi açıldıı, ama yorum kutusu yokolmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. açık değil öbür blogun yorum kutusu, yorumlar da gözükmüyor, bir kontrol et sen yinee :)

      Sil
  21. İnsanına değer vermeyen bur devlet anlayışımız var! Rahmetli babam hastayken az çekmedik çilesini. Kimse kusura bakmasın ama vatandaşına eziyet eden böyle bur devlet olmaz olsun.

    YanıtlaSil

YORUM UYARISI : Yorumlara link ve telefon numarası bırakmak ve küfür,hakaret vb gibi suç unsuru olabilecek yazılar yazmak yasaktır..Tespit edilirse yayınlanmaz..