25 Aralık 2017 Pazartesi

Ay,ben çok önemli biriyim! Herkes bana yorum yapar ama ben öyle herkese yorum yapmam.🙂

                                                         Çok önemli biri! İllüstrasyon; Writer by E.Y.

Çok önemli biri! (Bir polemik işte!) 

"Ay,ben çok önemli biriyim! Herkes bana yorum yapar ama ben öyle herkese yorum yapmam. Hollywood'da bile yıldızım var. İsmim kazınmış,yıldızlara! Sen kim oluyosun be, senin bloguna niye yorum yapayım? Ben özelim,özel! Benim blogum bir tanedir. Ben istediğime yorum yaparım,istediğime yapmam! " 

"Pöh! Pöh! Bak hele de?! Çok özelmiş! Çok önemli birimiş! Haa! Ha! Ufak atta civcivler yesin..Ben de çok meraklıydım,senin yorumuna?! Aman! Aman! Gelme! Gelirsen incilerin dökülür falan,sona benden bulursun.." 

Şaka şaka!..Bakmayın böyle söylediğime..Okumaya devam ederseniz,ne demek istediğimi anlarsınız..

Konumuz ; Blog yazarlarının uyması gereken davranış töresi olan "Bilmukabele'ye (karşılık olarak yapılan bir eylem)" uymaması..

Şimdi nerden çıktı bu diceksiniz? Sölim.. Yukarıda yazdığım aslında işin şakası yani daha doğrusu konumuzun hiciv kısmı.. Siz bakmayın böyle yazdığıma. Aslında uzun süredir bunu yazmayı düşünüyodum. "Konuyu nasıl anlatıcam,nasıl dile getiricem" diye düşünüyodum.. Bari biraz hiciv yapayım da,konumuza birazcık neşe katalım dedim..

Nerden geldi aklıma? Şöle ki; Uzun süredir bloguma gelip yorum yapanlar oluyordu. Ben de bilmukabele (davranış töresine göre bu kelime "karşılık olarak yapılan bir eylem" olarak gözükür.."Ben de size,size de" vs gibi..) olarak,onların bloguna uğrar yorum yapardım..Ve zaten halen de saygı çerçevesinde gider ve yorumumu da yaparım..

Sağ olsunlar blogger yazarı arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu da aynı şekilde davranış sergilerler..Onlar da kendi bloglarına yorum yapanların bloglarına giderler ve bilmukabele karşılık verirler..İşte "blog yazarları arasındaki dayanışma örneği" budur aslında..  Çoğu blog yazarı bu davranış töresine saygı çerçevesinde uyuyor..Ancak ne yalan sölim,ne itiraf edeyim şimdi..Bazı blog yazarı arkadaşlarımız ise maalesef bu davranış töresine hiç uymuyor..

Uymak zorunda mı?

İlk baştan bunu sölim..Tabii ki hayır,uymak zorunda değil..Blogu kendisinin blogu,istediğini yazar istediğine cevap verir istediği blog yazarının blogunu ziyaret eder ve ona yorum yapar /yapmaz..Kim ne diyebilir ki? Kimse karışamaz..Karışmamalıdır da zaten..

Ama benim anlattığım şey çok farklı..Belki buna karışıyormuşum gibi algılayabilirsiniz ama okuduğunuz da eminim bunun bu şekilde olmadığını anlamış ve bana hak vermiş olabileceksinizdir..

Neyse,anlatayım.. Dediğim gibi blogumu ziyaret edip yazıları okuyan ve yorum yapan ve yapmayan herkese büyük saygımız var. Tabii ki her blog yazarının saygısı vardır,yorum yapanlara da yapmayanlara da ve okuyanlara da.. Yorum yapıp yapmaması zaten önemli değil..Okuması yeterlidir.. "Yorum yapma zorunluluğu olmalı" diye birşey de yok zaten.

"Her okuyucu,her blog yazarı için önemlidir ve blog yazarlarının baş tacı gibidir" aslında.. 

Bir blog yazarı niye blog açar da bir içerik yayınlar? "Hiç kimse okumasın" diye mi? "Hiç kimse okumasın,ben kendim için içerik paylaşıyom." Bu düşünce biraz komik biraz da saçma değil mi? Hiç kimsenin okumasını istemiyorsan,blogunu görünmez yapmalısın o zaman? Yada blogunu kapatmalısın.. Başka birşey aklıma gelmiyor..

"Hiç kimse okumasın" değil de "Hiç kimsenin yorum yapmasına ihtiyacım yok,ben kendim için yayınlıyorum /ben herkes için faydalı birşeyler paylaşmaya çalışıyorum o yüzden yorumlara pek ihtiyacım yok.." şeklinde de denilebilir aslında..Evet,tabii ki bu olabilir..

Zaten gerçek blog yazarlarının,yorum alma derdi diye birşeyi yoktur..Çok yorum alanlar da vardır ama asıl mesele işin özü sanmıyorsam "blog içeriğinin ne derece kaliteli " olmasıyla ilgilidir herhalde..Kaliteli içerikten kastımız ise "içeriğin,insanlara faydasının ne derece olduğudur.."

Neyse,bloguma gelip yorum yapanlara bilmukabele ben de onların bloguna gider,yorumlarımı yaparak karşılık verirdim..Bazı blog yazarı arkadaşlarımızın bloglarında ya yorum kutusunda bir sorun olduğundan dolayı /email adresi gibi özel bilgiler istediğinden dolayı maalesef yorum yapamıyordum..Bu beni "bimukabele karşılık vermeyen bir blog yazarı" olarak göstermez. Çünkü,sorun benden değil onlardan kaynaklanıyordu..Tabii bu normal bişeydi,yani sorun edilecek bir durum değildi..Sorun da zaten bu değildi..

Yorumlarımın kasten yayınlanmadığını farkettim..

Benim kastetdiğim başka sebeplerdi..Mesela başımdan geçen bir olayı anlatayım..

Mesela,ben bilmukabele için gittiğim bir blog yazarının bloguna yorum yapmıştım..Ancak yayınlanmamıştı..Ancak benden sonra yorum bırakanların yorumları ise yayınlanmıştı. Ben şüpheye düşmüştüm. "Acaba benim yorumum gitmedi mi?" diye ikinci kez yorum yapıp gönderdim. Ertesi gün gene yayınlanmamıştı ama yine benden sonra yorum yapanların yorumları yayınlanmıştı..Ben buna bir anlam verememiştim. Halbu ki,o bana gelip yorum yapmış ve ben de onu yayınlamıştım. Neden benim yorumlarımı yayınlamamıştı? 

"Yanlış birşey mi yapmıştım acaba?" diye düşündüm.. Yok yok, yanlış birşey yapmamıştım.. Yorumlarım mı gitmemişti? O da olamazdı..Çünkü 2 sefer yorum yapmıştım,ikisinin de gitmemesi üstelik benden sonrakilerin yorumlarının yayınlanması üzerine mümkün değildi..Büyük ihtimalle gitmişti ancak nedense yayınlanmamıştı..Hiçbir anlam veremiyordum..Üçüncü kez yorum yapmayı düşünmüştüm ancak sonra vazgeçtim..Çünkü,birşeyi anlamıştım..

Bir bakmışsınız kapınıza polis dayanmış..Sebep: "Sürekli yorum yaparak,bir kişiyi rahatsız ediyormuşsunuz?!" 

Maalesef..Maalesef diyorum,kusura bakmayın ama "her insan bir (aynı) değil." Öyle insanlar var ki,adeta ruh hastası.."Eğer gitmedi diye 3.kez daha göndermiş olsaydım,belki de Allah bilir ilerde benim başıma neler gelirdi" diye düşünemeden edemedim..

Yani,düşünün bir kere yorum yaptığınız kişiyi pek tanımıyorsunuz,kimdir necidir bilmiyorsunuz..2 sefer yorum yapmanıza rağmen yayınlanmıyor yorumlarınız..3. kez gönderdiğiniz de,ertesi gün bir de bakmışsınız ki kapınıza polis dayanmış..Sebep; "Sürekli yorum yaparak,bir kişiyi rahatsız ediyormuşsunuz?!" 

Gülmeyin,şaka değil gerçekten..Böyle şeyler başınıza her an gelebilir..Çünkü,blog dünyası her türlü insanlarla dolu..İçeriklerini okuduğunuz,yorum yaptığınız hatta konuştuğunuz blog yazarının bir ruh hastası,tecavüzcü,tacizci,dolandırıcı,hırsız hatta birer katil bile olabileceğini bilmeniz gerekir..

Böyle bir durumda,şikayetçi bunu ispat edemez ama mesele zaten o değil..İşin yoksa bir de bu akıllılarla ve mahkemelerle uğraş..Asıl mesele bu..

Şimdi böyle birşeyin başınıza geldiğini farzedelim..Gerçi sizi şikayet eden kişi,o "rahatsız etme eylemini kanıtlaması" gerekecektir..Bu nasıl olur? "Yapılan yorumun içeriğine bakılarak olur",bu tespit? İçerikte öyle rahatsız edici kelimeler falan da yoktur..Ancak siz "gitmedi" diye karşı tarafa "2-3 sefer yorum gönderirseniz" işte o zaman işin rengi biraz değişebilir. "Yorumunuzu yayınlamıyor işte,daha ne diye gönderiyorsun ki?" diye böyle bir durum da var şimdi.. Öyle değil mi?

Yani "gitmedi herhalde,ayıp olmasın bari bi daha göndereyim" diye siz iyi niyetle 2-3 sefer yorum yapıp gönderiyosunuz ama hukuki açıdan bu ne anlam ifade ediyor bilemiyorum ama eğer karşınızdaki normal biri değilse,belki yukarıda anlattığımız bu olumsuz eylemleri bile yapabilir..

O yüzden bana göre "gitmedi" diye gönderilen yorum sayısı bence 2 olmalıdır..İkisi de yayınlanmamışsa ve yazara da ulaşamıyorsanız eğer,o zaman "sizinle o yazar arasında olumsuz negatif bir iletişim etkisi var "demektir..Yani sözün özü,"açıkçası sizden hoşlanmıyor ve sizi istemiyor" demektir..Bilemiyorum,belki başka nedenlerde olabilir..Ama benim aklıma başka mantıklı şeyler gelmiyor doğrusu..

Böyle bişey benim başıma geldiği için (polis olayı değil tabii ki ) "Eee! Artık o zaman bize yol göründü" dedim.İstenmediğimiz yerde ne diye duralım? "Hadi sana bay bay!",dedim ve ordan jet hızıyla ayrıldım.. Artık tanımadığım,bilmediğim ve yorumlarıma karşılık vermeyen o kişiyi tüm listemden çıkardım..Takiplerini de bıraktım,neme lazım,ilerde başımıza çorap morap örer falan diye..

Blog yazarları davranış töresine uymak zorunda mı?
Davranış töresine uymayan blog yazarları..

Neyse bu konu bu şekilde.. Ama tabii benim bir kırgınlığım daha vardı.. O da bilmukabele karşılık vermeyen blog yazarlarıyla ilgiliydi.. Ben de zaman zaman gider,ilgimi çeken içeriklere yorum yapardım..O içeriklerin sahibinden de bilmukabele karşılık beklerdim.. Ama maalesef o karşılığı çoğu zaman göremiyoruz.. Olabilir..İnsanlık hali,öyle herkese yorum yapma gibi bir zorunluluk yok zaten..Zaten bir blog yazarının "sırf yorum yaptı diye kendisine bilmukabele karşılık beklemesi" de pek doğru bir şey değil..

Temel sorun bu mu?; "Hangi içeriklere yorum yapılmalı;hangi içeriklere yorum yapılmamalı?"

Evet,aslında davranış töresine göre her blog yazarı kendi içeriğine yorum yapan tüm blog yazarlarının bloglarına uğrayıp,bilmukabele (hal hatır sorması anlamında) karşılık vermesi gerekir..Ama tabii bu zorunluluk olmadığı için blog yazarları,karşı tarafın yorumuna karşılık vermek zorunda değil..

Tabii şöyle birşey de var aslında..Diyelim ki bir blog yazarı geldi,sizin içeriğinize yorum yaptı..Siz de bilmukabele karşılık vermek istediniz..Ama o da ne? Sizin ilginizi çekmeyen içeriklerle dolu blog yazısı..Peki şimdi nolcak? İlgimizi çekmeyen içeriğe yorum yapmak zorunda mıyız? Yazsak bile ne yazacağız? İlgimizi çekmiyor ki?

İlgisini çekmeyen içeriklere yorum yapıp-yapmama davranışı, tabii ki blog yazarının kendi isteğine,insiyatifine kalmış birşey..Ama ilerde o içeriği yayınlayan blog yazarının,bir daha sizin blogunuza uğramaması da mümkün.. "Aman! gelmesin benim için hava hoş,sanki benim onun yorumuna ihtiyacım var!" diye düşünüyorsanız,gerçekten çok cimri ve çok acımasızsınız..Neden mi?

Bir blog yazarı her türlü içeriğe açık olmalıdır..

Şimdi size blog yazarlarının uyması gereken kurallardan bir tanesini söylicem..Bu çok önemli aslında.. Tabii bunun kural olarak algılamak,ele almak size kalmış birşey.."Zorlama" diye birşey yok..Sadece olması gereken birşeyi dile getiriyorum..Kimse yanlış anlamasın..Kimseyi hedef almış da değiliz..Kim nasıl anlar,nasıl algılar bilemem ama sonuçta birşeyleri düzeltmeye çalıştığımı belirtmek isterim..Eminim okuduğunuz da bana hak vermiş olacaksınızdır..

Şimdi kural şu;

"Bir blog yazarı,yorum kısmını açmış ve yorumları yayınlıyorsa; blog dünyasındaki ("tabii küfür,hakaret,düşmanca tavırlar,cinsellik,cinsel istismar,suç eylemleri" vs gibi olumsuz içeriklerin dışında yayınlanan "ki o da içeriğe göre değişebilir,onu da anlatıcam") her türlü içeriğe "ilgimi çekmiyor" diyemez ve dememelidir.. " 

Yani "yorum kısmını açan ve yorumları yayınlayan her blog yazarı,her türlü içeriğe yatkın olmalı,bilgili ve kültürlü olmalıdır.." En azından olmaya gayret etmeli,"ilgimi çekmiyor" diye başından sıvamaya çalışmamalıdır..Kendinizi bir "blog yazarı" olarak görüyorsanız,her türlü içeriklere açık olmanız gerekir..

Aslında yukarıda saydığımız olumsuz durumlar için de geçerlidir ancak burada bir şart oluşur mesela, bu olumsuz içeriklere "uyarı verme,eleştirme" anlamında yorum yapma şartını bir blog yazarı kendisinde bulabilir..  Bu nedenle bu tür içerikler bu anlam ve kapsamda da ele alınabilir..Tabii bu "her blog yazarının,bu tür olumsuz içeriklere yorum yapma zorunluluğunu içermez.." İsteyen yapar isteyen yapmaz..Kendine güvenen blog yazarları,"uyarı verme,eleştirme" anlamında yorumlarını yapabilirler..Tabii burası ayrı bir mesele..

Burada temel kural herhalde; "İçeriklerimize yorumun yapılması ve buna bilmukabele karşılık verilmesi.." olabilir..

Yani demek istediğimiz şey,bir blog yazarı eğer kendi blogunun yorum kısmını herkese açmış ve yapılan yorumları da yayınlıyorsa, o zaman o blog yazarı hemen hemen her türlü içeriğe açık olmalıdır.."İlgimi çekmiyor" ayaklarına yatmamalıdır..Burada temel kaide herhalde; "yayınladığımız içeriklere yorumların yapılması ve bizlerin de bilmukabele buna karşılık vermemiz.." olabilir.. Aslında işin özü de budur bence..

Bilmukabele kuralının dışında her blog yazarı,ilgisini çektiği istediği içeriklere yorum yapabilir..

Dikkatinizi çekerim..Her içeriğe demiyorum..."İlgisini çektiği içeriklere" diyorum..Bunun dışında kendi içeriğine yorum yapanlara yapılan bilmukabele karşılık verilmesi durumu ayrı birşeydir..Zaten "zorunlu değildir" ama bana göre bu bir zorunluluktur aslında..Çünkü,ben böyle birşeyi saygısızlık olarak görürüm..Kendim için de dahil buna..

Bazı istisnalar dışında tabii..Nedir o istisnalar?

Ha! Yukarıda da belirttim..Bazı istisnalar dışında.. Ne küfür ne hakaret ne cinsellik vs gibi olumsuz içerikler var ne de başka başka olumsuzluklar..İçerikler normal ama buna rağmen bilmukabele karşılık veremiyoruz..Neden? Bunun pek çok nedeni olabilir..Mesela; yukarıda da belirttim..Aslında bunlar normal şeylerdir..Ve kasıt falan da yoktur..Olabilir..

Nedir o istisnalar?

1) Bazı blog yazarı arkadaşlarımızın içeriklerinin bulunduğu yorum kutusu kısmı ya kapalıdır /bir sorun vardır,yorum yapılamamaktadır..

2) Diğeri ise bazı blogların yorum kısmına yorum yapabilmek için, "email adresi" gibi özel bilgileri istemektedir..Bu tür özel bilgileri her yerde paylaşmak istemeyen benim gibi üşenen blog yazarları ise bu nedenle buralara yorum yapamamaktadır maalesef..

3) Diğeri ise unutmuş olmamdır.. Evet,aslında yorum yapanların sitelerine jet hızıyla giderim ama insanlık hali işte ne olur ne olmaz,bir aksilik falan da çıkabilir.. Olmaz ama unutabilirim de..Neden olmasın ki? Sonuçta bir insanız işte.. Eğer hatırlarsam kesin telafi ederim,kaçırmam..

4) Aslında genelde bu unutkanlık,bir içerik paylaşan blog yazarının,uzun bir süre bir içerik paylaşmaması da olabiliyor..Yani,uzun bir süre içerik paylaşmayan bir blog yazarı,size geliyor yorum yapıyor; ama siz de ona karşılık vermek istiyorsunuz ama bir bakıyorsunuz,blog yazarının yeni yayınlanmış bir içeriği yok.. Diğerlerine de siz önceden yorum yapmışsınız zaten..Sonuçta bu durum da aradan uzun bir zaman geçtikten sonra,ilerde yeni içerik paylaşımlarında bu detay gözden kaçabiliyor ve unutabiliyorsunuz..

Dahası var mıdır bilemiyorum ama benim aklıma gelen ve rastgeldiğim en önemli sıkıntılardan dördü buydu..Yoksa bilmukabele karşılık vermeme gibi bir lüksümüz yok..Bu sorunların dışında,bloguma uğrayıp yorum yapan her blog yazarının bloguna gider ve bilmukabele "Ben geldim arkidişler!" diye karşılığını veririm..Yani işin özü budur..Durum budur..

Bari sadece "bilmukabele kuralına uyalım.." Neden mi?

"Sadece bilmukabele kuralına uymamız bile blog yazarları arasındaki dayanışma ve hoşgörü kültürünü artırmaya yeter de artırabilir.."

Herneyse aslında konu ne idi,nereye geldi..Ama bence güzel bir konuydu ve iyi bir ders çıkarmış olduk böylece..Umarım sizler de konuyu iyi anlamışsınızdır..Maksat kimseyi kırmak değil ortada bir sorun vardı,o sorunu birazcık deştik,düzeltmeye çalıştık..Umarım bana kırılmamışsınızdır..Amacımız kimseyi hedef tahtasına oturtmak değil..Zaten isim falan da belirtmedik..Yukarıda da belirttiğim gibi;

Sadece bilmukabele kuralına uymamız bile "blog yazarları arasındaki sevgi,hoşgörü ve dayanışmanın ne kadar kuvvetli olabileceğini bize gösterir ve hoşgörü kültürünü artırabilir.." diye düşünüyorum..

Son söz olarak; şunu da baştan söyleyeyim.. Yukarıda da belirttiğim gibi bloguma gelip okuyan,yorum yapan ve yapmayan herkese büyük saygım vardır..Ve hepsine ve herkese buradan selamım olsun.."Yorum yapmıyorlar" diye içerlemiyorum..Kesinlikle..Ben sadece bu sıkıntıyı dile getirmeye çalıştım..Siz nasıl düşünürsünüz bilemem? Benim düşüncelerim bunlar..Umarım yanlış anlamamış ve kalp kırmamışımdır..  Kalp kırdıysak affola.. Benden şimdilik bu kadar..Sağlıcakla kalın..Saygılarımla..E.Y.

ÖNEMLİ NOT : Buraya güncelleme olarak bir ekleme yapmak istiyorum. Yukarıda yazdığım gibi benim yorumlarımı yayınlamayan o blog yazarı arkadaşımız, eğer benim bloguma gelip de bir /birden fazla yorum bırakırsa, (hakaret olmadığı sürece) ben onların hepsini yayınlarım. Ancak açıkçası ben onun bloguna gidip de iadeyi ziyaret (bilmukabele) yapmayı düşünmüyorum..

Çünkü,yine yorumlarımın yayınlanmayacağını tahmin ediyorum.. Tekrar yeniden aptal yerine konmak istemiyorum.. Açıkçası eğer o blog yazarı arkadaşımız,hatasını anlar ve en son gönderdiğim yorumları yayınlar ise o zaman ben de bilmukabele blogunu yeniden ziyaret eder ve yorumumu seve seve bırakırım..Yoksa söylediğim gibi ,blog yazarı arkadaşımız hatasını telafi edene kadar blogunu iadeyi ziyaret etmeyeceğim..Sağlıcakla kalın..E.Y. Güncelleme: 31.12.2017

✔ Blogger Author by Ertuğrul Yıldırım 🙂💓

35 yorum:

  1. Ağzım açık kaldı doğrusu. Yorum yapmasak mı acaba bundan sonra...

    YanıtlaSil
  2. Aslında doğru noktalara değinmişsiniz. Yorum almak her birimizin hoşuna gidiyor. Size yapılan davranışı hiç hoş bulmadım. Yayımlayıp kısaca 'teşekkürler yorumunuz' için diyebilirdi o blog yazarı. Bu tür bir davranış yetişkinlik kriterlerine uymaz bence. Yanlış olmuş...
    En iyisi öyle kimselerle sizin de yaptığınız gibi ilişkiyi, takibi kesmeli. Benim de birkaç kez başıma geldi; çok fazla yorum yapılmayan bir siteydi, gittim uzun uzun güzelce yazısı ile ilgili kendi başımdan geçen şeyleri anlattım. Bana hiç cevap verilmedi, bir altıma benden sonra başka biri (herhalde tanıdık biri) kısa bir yorum bırakmış. Ona cevap verilmişti. Tabii bu hiç hoşuma gitmedi...
    Ben herhangi bir kalp kırmaya neden olmamak için düzenli olarak yorumları kontrol edip atladığım var mı, yayımlamadığım var mı diye kontrol ediyorum örneğin... Gelip sürekli bana yorum yapıp yazılarımı okuyanları 'takip ettiğim bloglar' şeklinde web browserımda ayrı bir yere ekleyip her gün ziyaret ediyorum yeni bir yazısı var mı diye...
    Düşünceli davranmak ve empati yapmak çok zor şeyler değil; hele ki yazı yazmaya gönül vermiş kişiler için bu daha kolay...
    Saygılar, efendim...

    YanıtlaSil
  3. Anlattığınız o polis olayına çok geçmiş olsun:) Çok nahoş bir hadise.

    Şimdi bazı blog arkadaşları kaprisliler, ben yazdığınız bilmukabeleye 'iade-i ziyaret' diyorum. Baktım ki, ben gidiyorum ama karşı taraf bırakmış artık bana uğramıyor, ben de onu bırakıyorum.

    Ama bu kaprisliler, sizin yazdığınız üzere Hollywood'da ünlüler kaldırımında yıldızı olanlara gülüyorum:)))Valla hepimiz 9 aylığız, niye böyle havalanmış bazıları bilemiyorum. Ben yazdığım yazıya anında yorum bekleyecek kadar anlayışsız biri değilim. İnsanın türlü gailesi var, 3 gün sonra gelir, 7 gün sonra gelir, 15 gün sonra gelir var öyle arkadaşlarım sağolsunlar biriktirip yorum yazıyorlar üşenmiyorlar.

    Neyse, bakın ben şöyle yapıyorum zamanla kaprislilerin üzerini çiziyorum, bir daha bloglarına uğramıyorum yani, mesele kalmıyor.:) Bu yaştan sonra kimsenin kaprisini çekmem.:)

    Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  4. Ben blogumu ziyaret eden herkese gitmeye calisiyorum. Tabi benim orum yapamayacagim bir konuysa yapabilecegim konu yayinlasin diye bekliyorum orasi ayri 😀

    Onun disinda ilgimi ceken yayinlarada gidiyorum. Ama yorum yapmayanlara cok yorum biraktigim söylenmez.

    Ama kardesim yorum gönderdigin kisi bayansa belkide esinden cekinden yayinlamiyordur bide böyle düsn derimm :)

    Umarim bir daha yasamazsin gecmis olsun

    YanıtlaSil
  5. Tabiki de yoruma genelde geri dönüş yaparak karşılık veriyoruz. Ben de gelip yorum yapmamasını pek sıkıntı etmiyorum da, gelip saçma sapan bir yorum yapmasını ve ya sadece geri döndüm hesabı bir emoji bırakmasını da hoş karşılamıyorum.

    YanıtlaSil
  6. Ben blog ortamında genelde sevecen ve samimi bir ortamla karşılaştım bugüne kadar ve bundan da çok memnunum..Ben de hep dikkat etmeye,özen göstermeye çalıştım arkadaşlarıma..Çünkü bizi en iyi yine biz anlarız :)
    Arada istisnalar olabiliyor çokta takmamak lazım diye düşünüyorum...Canımız sağolsun:)Yapacak bişey yok.
    Güzel bir paylaşım olmuş bence.Teşekkürler...


    YanıtlaSil
  7. Konu neydi, nerelere geldi ama vallahi mis gibi yazı olmuş, ilgiyle okudum ben.
    Yorumlar konusunda ben de çok hassasım hatta bir dönem anlayamadığım bazı sorunlardan ötürü yorumları geç yayınlamıştım. Ölüm gibi birşeydi ama kimse ölmedi :D Fakat buna rağmen öğrendiğim tek bir şey varsa o da herkesin yorumları yerleştirdiği konumun aynı olmadığı ve beklentileri yükseltmemek gerektiği.. Böyle düşünmek beni daha iyi hissettirdi sanırım çünkü uğrayabildiğim kadar bloga uğrayıp yorum bırakabildiğimi farkettim. Karşı taraftan bir beklentim de olmadı. Hayat böyle daha kolay bence, en azından blog dünyasında ;)
    Emeklerinize sağlık..

    YanıtlaSil
  8. Şimdiye kadar hiç düşünmediğim bir konuda böylesine uzun bir yazı yazında merakla okudum yazını.
    Benim en önemsediğim konu yapılan yorumlara cevap verilmesi. Kendim de bu konuda mümkün olduğunca dikkat etmeye çalışıyorum. İçerikle alakalıysa yorum tadından yenmez ama bazen ne yazacağımızı bilemeyip daha genel bir şeyler karalayabiliyoruz. Sanırım hepimizin başına geliyordur.

    Kendi ilgi alanıma giren konuları mümkün olduğunca okumaya, kaçırmamaya çalışıyorum ama bir yazıyı aylar sonra okuyup yorum yapmışlığım da vardır :p

    Çok farklı ve düşündüren bir konuyu ele almışsın. Eline sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Ben de yorum yapan blogculardanım. Bloguma gelip de yorum yapmayan ama benim ısrarla gidip yorum yaptıklarım mevcut. Benim bloguma biri gelip yorum yaparsa hemen RSS takibine alıyorum ve tüm yazılarını takibe alıyorum. Tüm yazılarını okuyorum ancak sadece ilgi alanıma girenlere yorum yapıyorum.

    Bu arada yazılarınızı biraz daha kısa tutmanızı istirham ediyoruz. Okumaktan zevk alıyoruz ama kısası olsa daha makbul olacak.

    YanıtlaSil
  10. Bazen bu durumlar benim başıma da geliyor, yani yorum yapıyorum yayınlanmıyor acaba diyorum yanlış bir şey mi yazdım diye düşünüyorum. Yayınlanmıyorsa fazla da üstelememek lazım ki dediğiniz gibi sıkıntıları yaşamayalım :) Ben asla kendimi kimseden üstün görmüyorum, olumlu veya olumsuz her türlü yoruma da açığım tabi ki saygı çerçevesinde olduğu sürece. Onun dışında hiçbir blog yazarı hakkında da kötü bir fikre sahip değilim sağcı olsun solcu olsun farketmez, insan insandır.

    Az biraz okumuş ve bir şeyler karalamaya çalışan insanlar olarak her şeyin saygı ve sevgi çerçevesinde olması gerektiğine inanıyorum. Güzel bir paylaşım olmuş elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  11. "Bir blog yazarı her türlü içeriğe açık olmalıdır" yazmışsın ve çok doğru bir tespit... Bu bana göre şarttır Ertuğrul. Nice müstahzarat ürün tanıtımı yapan, benimkinden bambaşka konularda paylaşım yapan kızlarım, oğullarım var. Asla, benim ilgi alanımda değil deyip geçmem. Yazdığı zaten yine hayatımıza bir yerinden değen şeydir. Ona uygun bir yorum tarzı vardır mutlaka.
    Öyle; yorumlara cevap vermeyen (yorum yapmayan değil)kişiler hemen fark ediliyorlar. Eğer normalde rutin olarak yorum yaparken, birden bırakmamaya başlarsa, zamanla ben de çekilirim. Güzel bir konuydu. Sağlıcakla kal :)

    YanıtlaSil
  12. Merhaba Ertuğrul
    Ben de zamanım el verdiğince bloglara yorum yapan biriyim.Ayrıca her yorum yaptğım blogun yazısını da Google+ hesabımda destek olmak amaçlı paylaşıyorum.Bana gelen yorumlarda "keşif etkinliğinden geldim,bana da beklerim " yorumlarını yayınlamıyorum.Ama panelden bloglarını ziyaret edip takibe alıyorum.SMK'ya gelen her yorum sahibine dönmeye çalışıyorum.Çok yoğun değilsem.Blog yazarları maalesef hep olumlu yorumlara alışmışlar gibi biraz olumsuz olduğunda kabullenmeme durumu var.Olumlu-olumsuz yorumlara açık olmalıyız.(Hakaret,saldırı yorumları hariç)
    Yorum yazdığım her yazıya "beni bilgilendir" bölümüne tik atarım.Bazı blog yazarları 10 yorumdan seçmece 2 yoruma cevap veriyorsa ve bana vermiyorsa rahatsızlık verdiğimi düşünerek bir daha yorum yazmıyorum.10 yorum gelir hiçbirine cevap vermemiştir onu anlarım.Blog yazarları olarak birbirimize destek olmalıyız ama karşılık beklemeden olsa daha güzel olacak.
    Blog yazarları için güzel bir konuyu ele almışsın.Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
  13. Bak şimdi sabah cepten yorum yaptım hemde uzun bir yorum ama yollamayı beceremedim uzun süredir her yazımı plusdan paylaştığının farkındayım genç arkadaşım çok teşekkür ediyorum bende pc yi açınca gelip yazılarını paylaşmak niyetindeydim ancak açabildim.Bende bazen diğer yorumları yayınlayıp bir iki, yorumu sonraya bırakıyorum neden peki?Çünkü diğer yorumlar her zaman bana yorum yapan blogger arkadaşlarım blogger grubunda yeni yazı attıklarında zaten linklerini yolluyorlar yani mutlaka her yazılarına dönüyorum fakat yeni takibe alan ya da ilk kez yorum yapan arkadaşları pc yi açınca yayınlamak için saklıyorum çünkü ne zaman açabileceğim meçhul ve yorumu yayınlarsam unutur ve geri dönüş yapamam cepten yorum yapmada da berbatım yazıları okuyamıyorum çok küçük oluyoır ve yollamaktada sıkıntı çekiyorum.Seni ilk blog yazdığım zamanlardaki halime benzettim çok hevesliydim fakat şimdi iş ev yemek çocuğun ödevleri arasında çok zor vakit bulup blogumla ilgilenebiliyorum ama eninde sonunda bütün yorumalara dönerim Bir genç arkadaşım daha böyle yorum yapmıştı ben çok geç dönebildim bir daha da gelmedi bloguma sonra tesadüfen yorumuma yazdığı cevabı okudum biraz geç olmadımı kelebek hanım demiş sitem etmiş tamam suçluyum fakat genç değilim bol vaktim yok artık çok zorlanıyorum hem vakit bulmada hem de teknolojide bana terbiyesizce google plusta yorum yapan bir iki kişinin yorumunu bile cepten silemedim şimdi pc yi açınca sildim yani beni mazur gör yazılarını seviyor ve zevkle okuyorum hep bu hevesin olsun kaybetme sevgiler

    YanıtlaSil
  14. :))
    Ölçülü yorumlar her zaman en iyisidir. Ne çok samimi ne çok soğuk kendi düşünceni en sade haliyle yazmak lazım.

    YanıtlaSil
  15. Vallahi öncelikle şunu diyeyim okurken gözlerim gitti 😂😊uzun bir yazı olunca benim gözler biraz gidiyor 😁kusura bakma ama yinede okudum yazdıklarını.. doğru hemen hemen yorum yazmak ve yorum gelmesi insanı çok mutlu ediyor yani 10yildir blogger içindeyim bir çok şey gördüm yaşadım iyi yada kötü ama hep güzel dostlarım oldu gerçekten bu konuda çok şanslıyım 😁😊emeğine sağlık güzel bir yazı olmuş dilerim yeni yılda herşey gönlünce olur sevgiler ....😊

    YanıtlaSil
  16. Güzel yazı. Ama kendi adıma söyleyeyim. Kendi sayfama bile çok bakamıyorum. Yazılarımı yazmakla çok meşgulüm. Çok fazla zamanımı alıyor. Takipçi sayımı bile artıramıyorum.

    YanıtlaSil
  17. Benim kusuruma bakmayınız. Bloğunun ayarları bile istediğim gibi değil. Yazıya çok vakit ayırdığım için hiçbir şeye baktım kalmıyor.

    YanıtlaSil
  18. Güzel tespit :) emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  19. Saygısızlık kötü olmuş ancak tartıştığınız hususlar üzerine düşünülmeli eskiden bir blogu vardı ve hem çok yazar hem blog gezer yorum yapardım telefondan için kullanım bu kadar yaygın değildi şimdi ise yeni bir blog açtım o kadar sık dolaşamıyorum bazen yorum yazıyor bazen yazacak vakit bulamıyorum yorumsuz takip ettiğim de var nezaket çerçevesinde hareket edilmeli ama herkesin eşit vakti yok her zaman. Özgürlük de önemli

    YanıtlaSil
  20. Bu tarz şeylerle pek karşılaşmadım.Gelen yorumları okumak beni mutlu ettiği gibi cevaplamak da mutlu ediyor.Ben bana yorum yapanlardan ziyade takip ettiğim blogların günlük yazılarını okuyup yorumluyorum. Tabii okuyup yorum yapamadığım ya da bir sonraki güne sarkan yazılar da olabiliyor. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  21. Gelip iki tane gülen yüz koyuyor ya da "Bayıldım yaa." yazıyor. Sosyal medyada 'Sen beni beğen ben de seni beğeneyim' durumuna dönüyor iş. Böyle yorum yazacaklarına hiç yazmasınlar daha iyi. Böyle küçük hesaplar peşinde olan tipleri sevmiyorum

    YanıtlaSil
  22. Hangi konuda yazılırsa yazılsın kimsenin kimseye üstünlüğü zaten olamaz. Şahsen yorum yapmayanlara da hiçbir zaman kızmam, paylaşımım ilgisini çekmiyorsa laf olsun diye yorum bırakması gerekmiyor. Kendim de öyle yaptığım için bunu garipsemiyorum ya da küsmüyorum. Makyaj yazıları hakkında tek bir yorum yapmışlığım yok mesela, küçümsediğimden değil, makyaj yapmadığım için ve yazılanlar hakkında en ufak bir fikrim olmadığı için:) Yine eğer yazı içeriği seviye olarak düşükse (bundan kastım yazım hataları değil elbette, üslup olarak) asla yorum yazıp bir parçası olmam. Evet, seçiciyim bu konuda ve bunu da kötü bir şey olarak düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
  23. Blog yazarları olarak hepimiz benzer durumlar ile karşılaşabiliyoruz maalesef. Yazıyo okuduktan sonra tereddüt ettim: yorum yapmak mı lazım, yapmamak mı diye. Ama nezaketen küfür, hakaret vb.içerikli yorumlar yayınlanmalı diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  24. Bir yılı geçen bir zamandır bu işi yapıyorum ama kafam çok karışık bu blog meselelerine. "Okuyanı okurum, yorum yapmayana yorum yapmam, kaşımayanı kaşımam" mantığı hoşuma gitmeyen tam tersine beni kaşıyan bir mantık. Elbette okur ve yorumcu misafirimdir, iz bırakmışsa kim olduğuyla ilgili, nezaket gereği ziyarette bulunurum ve emeğine saygımdan yayını hakkında düşüncelerimi belirtirim. Beni herkesin okuma zorunluluğu yok elbette. Neden dar bir kılıf içine sokulmaya çalışılıyor bu blog okuma ve yorum işi. Siz uzaya açılmışsınız artık, toz bulutu içinde yüzüyorsunuz, yapışanı da olacak yapışmayanı da elbette. Nasıl yayınlanmış kitap vb. seçerek alıp okursak blog yazılarını da seçebilir herkes bence. Herkes istediği gibi de davranır benim hiç bir sözüm yok. Açıkça söylüyorum, hiç kimse okumasa da ben yazmaya çalışacağım, çünkü tek uğraşım bu şu günlerde başka işim yok, bu da beni ayakta tutuyor şimdilik; yarına bir şey diyemem. Bu yorumda yazdıklarım bir sitem değil, tam tersine benim gerçeğim. Elbette okuyan, yorum bırakan olunca seviniyorum ve kendimi tartıyorum zamanla. Fırsatım oldukça da çeşitli, ziyaretler yapıyorum, bazen yenilere tesadüf ediyorum. yorum bırakıyorum, genel durumunu değerlendirerek özgün içerikler üretmişse takibe alıyorum vesaire. Tekrar ediyorum kimse alınmaya yorumdan. Herkesin emeğine ve çabasına sağlık.Göz nuru var sonuçta ve takdiri hak eder her göz nuru. Hoşça kalın. :)

    YanıtlaSil
  25. Merhaba Ertuğrul Bey,

    Yazınızı okudum. Kendi adıma izninizle birkaç cümle etmek isterim. Zira blog yazarı olarak bu konuya muhatap olduğum düşünüyorum. Sevgili eşim uzun süredir kemoterapi tedavisi görüyor. O sebeple zaten zamanım kısıtlıydı, şimdi ise malum... Öte yandan yorum bırakıldığı halde yayınlanmaması üzerinde pekçok nedenler sıralamışsınız. Haklı olduğunuz kadar gözden kaçan sebeplerden de yine izninizle kendi adıma belirtmek isterim. Mesela ben yazlan her cümleyi, gelen her yorumu iki defa düşünerek yayınlamak zorundayım. Malum kamu görevlisiyim... O sebeple bana da gelen pekçok yorumu yayınlayamıyorum. Alınan arkadaşlar olabilir... Dolayısıyla yorumu yazan belki bunu göremeyebilir ama... durum sıkıntılı işte.. Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  26. Ben de yorumumun yayınlamama sebebinin teknolojik bir hatadan kaynaklanabileceğini düşünmüştüm.Keşke bir sorun mu var diye sorsaydın.Valla ben senin uzun uzun yazdığın yazılarını okuyor ve seni takip ediyorum Ertuğrul :)

    YanıtlaSil
  27. Yorumlara bir cevap yazma nezaketinin gösterilmemesi benim de hoşlanmadığım bir durum. Hani yoğundur cevap yazacak vakti yoktur ama bu üst üste birkaç kez yaşanıyorsa o blogla iletişimi keserim ben de. Mesela bu sıralar sınavlardan ve işten dolayı ben de blogumdaki tüm yorumlara dönemedim ama azar azar dönmeye ve bu sırada yorum bırakanların bloglarına iade-i ziyarete gitmeye çalışıyorum.
    Sevmediğim bir diğer durum da içerikle alakasız yorumlar yapılması. Hiç yorum yapmasa daha iyi dediğim anlar oluyor bazen.

    YanıtlaSil
  28. Uzun bir yazı olmasına rağmen, bir çırpıda okudum. Koyu kelimelerle güzel ve çok doğru vurgular yapmışsınız. Benim bir yemek bloğum var.Ancak sadece yemek bloglarına değil ilgimi çeken her türlü konuya yorum yapmaya çalışıyorum. Eger gerçekten anlamadığım ve ilgi alanımın çok dışındaysa yorum yapmıyorum. Bazen tabi insanlık hali kaçırďıklaŕımız da olabiliyor.

    YanıtlaSil
  29. Gerçekten söylemek istediğim bir şey varsa yorum yazarım, laf olsun diye birşeyler yazmak istemem. Genelde ilgim ve bilgim olmayan konularda yazan arkadaşlara yorum yapmakta zorlanıyorum.

    YanıtlaSil
  30. Bu yazınıza bu kadar duyarlı olan blogger olduğuna göre demekki ümit vaaar gelecek için. Hoşuma gitti ve sevindim bu ilgiye, düşünce paylaşımlarına. İyi ki yazmışsınız, kaleminize sağlık. :))

    YanıtlaSil
  31. Ben yorum almayi da yorum yazmayi da seviyorum. Hala ilk günkü gibi mutlu olurum bloglarima yorum gelince. Bir de artik uzun süre yorumlasan bloglar arasinda bir dostluk bir samimiyet olusuyor. Pek konu da ayirmam. Cok bilmedigim bir konu da olsa kibar bir yorum birakmaya calisirim.tek derdim blogdaki yorumlari yanitlayip herkese geri dönmek biraz zaman alabiliyor. Yazilarimi bile gece cocuklar uyurken yazdigim düsünülürse, yorumlara ancak telefonla her gün birkaç bloga ugrayarak gidebiliyorum. Güzel ve detayli anlatmissiniz hepimizin yasadigi durumlari 😊

    YanıtlaSil
  32. Yine üzerinde çok uğraşılmış bir yazı daha, emeğine sağlık. ^_^
    O blog yazarının seni sırf yorum yaptığından dolayı şikayet etmesi hiç hoş değil ve bir blogger dan bunu beklemezdim... Kırıcı bir davranış doğrusu. Ama keyfi bilir, sen değil, o kaybetti.
    Kalemine sağlık! ^_^

    YanıtlaSil
  33. Ben eşinden çekinme kısmına karşıyım bir kere. Madem çekiniyorsun yazma o zaman. İnternet dünyası evrensel bir yerdir ve herkesin erişebilme, okuyabilme yetkisi vardır. Sen bunu yaparak o insanın düşünme özgürlüğünü kısıtlıyorsun. Kelebek etkisi ya, belki yapacağı bir yorum düşünceni etkileyecek. Gene herkesin kendi tercihi bir şey de diyemiyorsun ama ben çok sinirleniyorum bu konuda. Belki ben o yorumu gerçekten o kişiye faydam olsun diye veya aynı düşüncelere sahip olduğumu belirtmek istiyorum, tak bir blok koyuyorsun. Bende genelde herkesin yorumunu yayınlarım absürt bir yorum olmadığı sürece. Birde bir kere bir yazı yayınlamıştım sosyal medyadan resmen linç yedim. Bana göre doğru bir içerikti eleştirilerin hepsini yayınladım fakat içim rahat etmedi ve tamamen yazımı sildim. Yazar olmak bunu gerektiriyor zaten. Ama tabi Kaliteli yazarlar anlayabiliyor demek ki

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla bu yorumu gelen maiilerde denk gelip okuyunca yazmadan geçemedim. Bende eşimden çekinenlerdenim. Bu korkma yada örümcek kafalılık değil eşim bana cok saygı duyar el üstnde tutar Allah razı olsun. Ama internet ve erkekler konusu aşamadığı bir durum. Bana çok güvendiğini kendiside söylyor ama bunada engel olamıyor. Ee ben napayım bu adamla her gün huzur içinde yasamak varken asamadığı bir konu yüznden kavga mı edeyim?

      Bazı erkek bloggerlar seviyeli yorum yaptıkları için onlara bir şey demiyor.(sende bunlardan birisin kardesim) ama ben yinede cogu erkek bloggera yorum yapmıyorum. İzleme listeme alıyorum okusamda yorum bırakmıyorum herkese. Bunun icin sacma diyorsanız saçmayım evet. Kalitesiz yazarim yada cok farketmiyor. Eşim bloğa razı olmadığı halde ben açtım. Kıskanan bir eşim var diyede yazmaktan vazgeçmem. 😄 Yorumlarım otomatik yayınlanıyor. hic kimsenin yorumunu kolay kolay silmem. Karsima simdilik cok skür skntılı insanlarda çıkmadı. Ama çıkar ve seviesiz yorum yaparsa silerimde. Ama normal yorumları kesinlikle silmem. Blogdaki cok samimi oldugum maillestigim bir arkadasimin esi benden bir tık daha skı mesela. Onada hak veriyorum. Bence empati yapabilmek bunu gerektiriyor. 😉Hakim karşısında savunma gibi oldu ama susmak istemedim. Saygilar 😁

      Sil

YORUM UYARISI : Yorumlara suç unsuru taşıyabilecek link (sadece suç unsuru taşımayan kişisel blog adreslerine izin verilir) ve her türlü telefon numarası bırakmak ve küfür, hakaret vb gibi suç unsuru olabilecek yazılar yazmak yasaktır.. Tespit edilirse yayınlanmaz.. Gözden kaçıp-yayınlananlar olursa, sonradan tespit edilirse silinir.. Teşekkürler..