Çok takipçisi olan ve çok yorum alan milyonlarca internet (sosyal medya) fenomenlerine "kişilik bozuklukları" teşhisinin konması ve bu internet fenomenlerine davalar açılması ve hapis cezalarının verilmesi yönünde ciddi adımların atılması..
Çok takipçisi olan ve çok yorum alan milyonlarca internet (sosyal medya) fenomenlerine "kişilik bozuklukları" teşhisinin konması..
İnterneti dolaşırken sosyal medya fenomenlerinde "kişilik bozukluğu" teşhisi konulduğuna dair böyle garip haberlerle karşılaşmıştım. Sosyal medyanın en aktif kullanıcılarında kişilik bozukluğu olması, gerçekten çok garip ve bir o kadar da üzücü bir durum aslında..
Sosyal medya da konuyla ilgili çok sayıda araştırmalar vardı. Bunlardan birinde "Almanya'nın Würzburg ve Bamberg Üniversiteleri bünyesinde, 25 bin kişilik dev bir denek grubu ile yapılan 57 farklı araştırmanın toplanarak elde edilen verilerinde, sosyal medyada gereğinden fazla zaman geçiren kişilerin büyük bir kısmında kişilik bozukluğu olduğu" ve bunların çoğunda ise kendini aşırı beğenme olarak tanımlanan narsisizmden muzdarip." (1) olduğu dile getiriliyordu.
Aslında yukarıdaki bu kişilik bozukluğu teşhisi haberi "sosyal medyada gereğinden fazla zaman geçirenlerle "ilgili.. İnternet fenomenlerinin de bu grubun içinde olduğunu düşündüğümüz de, sosyal medya fenomenlerinin de aynı kategoriye girebileceğini hatta daha fazlası olabileceğini de düşünebiliriz herhalde..
Çünkü,bu düşüncemizi destekleyen bir yayınla karşılamıştım dün bir tv kanalında.Yani tv kanalında böyle bir dialoga rastlamıştım ama hangi kanaldı ve konuşmacıydı şimdi tam hatırlayamıyom..Konuşmacı,internet (sosyal medya) fenomenleri hakkında yapılan bir araştırmayı dile getiriyordu.
Mesela dialogdan hatırladığım kadarı ile bu araştırma da, "internet fenomenlerin de 4 adet psikolojik kişilik bozukluğu teşhisi konulduğu" bilgisini veriyordu.. En ilginci de, bu fenomenlerin büyük çoğunluğunun "sadist ve narsist" yaklaşım içinde kişilik bozukluğuna sahip olduğu dile getiriliyordu..Tabii bu da benim ilgimi çekince, internette konuyla ilgili bir araştırma yapayım dedim..
İnternette konu ile ilgili küçük bir araştırma yapınca, araştırmayla ilgili haberi bulamasam da internet fenomenlerinde teşhis edilen bu "kişilik bozukluğu"nun aslında "Histrionik Kişilik Bozukluluğu" ile yakından ilgili olduğunu fark ettim.. Çünkü, çoğu kullanıcı bu konularda bilgiler paylaşmıştı..Ben de hemen wikipediye baktım.Nedir bu historik misttorik kişilik bozukluğu diye..
Wikipediye göre "Histrionik Kişilik Bozukluluğu" şöyle tarif ediliyor;
"Histrionik kişilik bozukluğu
Histrionik kişilik bozukluğu Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından genellikle yetişkinliğin ilk dönemlerinde başlayan, aşırı duygusallık ve dikkat çekmek, çevresi tarafından onay arama ihtiyacının yüksekliği ile kendini belli eden kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Narsistlerden farklı olarak çevreleriyle ilişkilerinin her dakikasına dikkat ederler.(...)
Şu belirtiler görülür:
------------------------
*Teşhirci davranış.
*Sürekli tatmin veya onay arayışı.
*Duyguların aşırı gösterilerek dramatize edilmesi. Örneğin yeni tanıştığı biriyle kucaklaşmak veya acıklı bir filmde kontrolsüzce ağlamak.
*Eleştiri veya onaylanmamaya karşı aşırı duyarlılık.
*Kişiliğinden gurur duyma, değişime karşı isteksizlik ve herhangi bir değişimi tehdit olarak algılama.
*Uygunsuz şekilde kışkırtıcı davranış veya görünüm sergilemek.
*Somatik belirtileri kullanarak dikkati üzerine çekmeye çalışmak.
*İlgi merkezi olma ihtiyacı.
*Hayal kırıklıklarına karşı düşük tolerans.
*Ani kararlar almak.
*Duygusal hallerin hızlı değişimi. Bu haller başkalarına yüzeysel veya abartılı *olarak görünebilir.
*İlişkilerin gerçekte olduğundan daha içten olması gerektiğine inanmak."" (2)
Yani açıkçası çok şaşırdım. Bilindiği gibi internet çağımızın en büyük icatlarından biri.. İnternette gerekli gereksiz sayısız bilgi bulunuyor. Şimdi bireyler ve toplum olarak bu tür bilgileri alıp öğrenebilmek için bu internet mecrasını kullanıyoruz ve o olmadan artık adım dahi atamıyoruz..
Sosyal medya fenomenlerinin içerisinde gerçekten işini layıkıyla yapan bireyler var. Önemli ev insanlara,birey ve toplumlara faydalı bilgi paylaşımları yapabiliyorlar. Ama tabii bazen ilgi çekmek adına gereksiz paylaşımlarda bulunabiliniyor. Bu da normal tabii ki..
Ama psikolojik terim olarak bu yaklaşım, bireyleri yani internet fenomenlerini yukarıdaki "kişilik bozuklukları" teşhisi içerisine sokar mı? Orasını bilemiyoruz artık..Ama sanmıyorsam yapılan araştırmalarda elde edilen "kişilik bozuklukları" teşhisi, hemen hemen her türlü internet fenomenlerini hedef alıyor gibi bir durum var ortada sanki..
Evet,aslında biraz düşününce "olabilir" diye düşünüyor insan..Ama bazen de "yok ya,olur mu öyle şey,ne kadar saçma bir araştırma?" deyip geçiyoruz..Ha tabii sırf "ilgi çekmek" pahasına "normal olmayan aşırı radikal eğilimlere" girilmesi, durumu bu yönde değiştirebilir.. Tabii ki bu durum hoş bir durum değil. Ama;
İnternet fenomenlerine davalar açılması ve hapis cezalarının verilmesi yönünde adımların atılması..Hangi paylaşımlar TEHLİKELİ? Sınırları ne?
"İnternette sosyal medya fenomenleri hakkında suçlamaların yapılması ve davaların açılması" (3) ile ilgili haberlere rastlamıştım. Ama tabii haberin içeriğini tam anlayamamıştım. Gerçi sanmıyorsam aanladığım kadarı ile "tehlikeli aşırı radikal paylaşım yapan internet fenomenleri" ile ilgili olmalıydı.. Tabii konuyu tam olarak araştırmadım..Bunun haricinde;
Benim aklımda bundan çok önce bazı bilgiler vardı,onları irdelemek istiyorum şimdi..Şimdi bu tür radikal paylaşımların hangilerinin tehlikeli paylaşım olup olmadığı konusunda biraz kafa karışıklığı var gibi sanki..En azından biz de..Şimdi kısaca bunları biraz irdeleyelim..
Biliyorsunuz sosyal medya (internet) insanların vazgeçilmezi oldu adeta. Hemen her şey var bu ortamda. Çocuğu,yaşlısı,genci,yetişkini.. Herkes bir şekilde interneti kullanıyor. Ve doğal olarak tabii ki ilgi görmek hepimizin de hakkı..
Tabii yukarıda kastettiğimiz bazı aşırı ve çok tehlikeli ilgi çekme taktikleri de olabiliyor maalsef. Tabii ki buna kesinlikle karşıyız..Bu çok tehlikeli aşırı radikal "ilgi çekme" eğilim ve paylaşımlara karşı bir şeyler yapılabilir.
Ancak bunların sınıflandırılması,ayıklanması gerekiyor kanımca.. Radikal paylaşımların hepsi TEHLİKELİ değildir..
İnternette aşırı/radikal paylaşımlar da vardır. Ancak bu radikal paylaşımların hepsi TEHLİKELİ DEĞİLDİR.. Tehlikeli olanlar nedir? İşte bunların sınırlarının çizilmesi gerekir..
Bu sınırlar da, aşırı ve radikal paylaşımların, paylaşımı yapan kişinin KENDİSİNE ve TAKİPÇİLERİNE ne kadar çok ciddi anlamda zarar verip vermeyeceği yönünde TEHLİKELİ olup olmadığının belirlenmesi (yani bu paylaşımların ne kadar tehlikeli olabildiği yönünde verilen mantıklı evrensel hukuk yaklaşımları) ile çizilebilir..
Ancak burada devletlerin yada bireylerin değil, Uluslararası evrensel hukuk tarafından tespit edilen hukuksal kavramlar ve sınırlamalar dikkate alınması daha mantıklı olabilir..Çünkü;
Hangisinin TEHLİKELİ aşırı,hangisinin TEHLİKELİ radikal, hangisinin normal eğilim ve paylaşım olup olmadığının bilinmesi, özellikle de günümüz Türkiyesin de pek mümkün ve daha doğrusu ciddi anlamda sağlıklı bir karar olmayacaktır. Çünkü;
Günümüz Türkiyesinde, ülkemizdeki interneti radikal siyasi grupların kontrol ettiği ihtimali /şüphesi olduğu için bireylerin yapmış olduğu şikayetlerle bu problemin çözülmesi de pek mümkün gözükmüyor gibi..Çözülebilir ama bu tamamen evrensel hukuk dışında yapılan bir çözüm ile olur..
* Bunların birer siyasi gaye taşıyıp taşımadığı;
* Bunların kişisel çıkarlar olup olmadığı;
* Şikayeti yapan bireylerin hangi siyasi gaye, kişisel çıkar vs gibi düşüncelerle bunları yaptığı gibi pek çok soru işaretleri de akıllarda kalmaya devam edecektir..
Örneğin; "biri sevmediği/ siyasi gaye ile birisine gıcık gidip,onun paylaşımını şikayet ettiğinde, yetkililer "şikayet var" diye, hemen bu paylaşımı yapan kişi hakkında soruşturma ve dava açarsa," bu durum tabii ki uluslararası evrensel hukuk değerleriyle bağdaşmayan bir durum olacaktır..
İşte bu gibi nedenlerle bunlar bahane edilerek, bu tehlikeli aşırılıklarla hiç alakası olmayan "radikal paylaşımlar" yapan internet fenomenlerine böyle saçma sapan suçlamalar yapılması,haklarında davalar falan açılması vs gibi gerçekten çok garip..
İnternet kimsenin babasının malı değil ki..Tabii istisnalar hariç..
Nedir bu istisnalar? Ülke devletlerinin belirlediği istisnalar değil, Uluslararası evrensel hukuk değerleri çerçevesinde geçerli olan istisnalardan bahsediyoruz..Bu hukuk değerleri dikkate alınarak, internette kimlere karşı "suçlama" yapılabileceği ve "dava" açılabileceğinin sınırları çizilmelidir..
Bildiğim kadarı ile özellikle de demokrasisi gelişmiş batı dünyasında (AB ve ABD'de), böyle "suç teşkil edebilecek çok tehlikeli aşırı radikal ilgi çekme eğilim ve paylaşımlarının dışında", yapılan radikal paylaşımlar konusunda internet fenomenlerine karşı herhangi bir suçlama yapılmış yada dava açılmış değil.. Varsa söyleyin lütfen..
Bir paylaşımın tehlikeli olup olmadığı nasıl anlaşılır ki? Kim karar verecek buna?
TV EKRANLARI DAHA TEHLİKELİ DEĞİL Mİ?
Ona bakılırsa, tv'deki vurdulu kırdılı KANLI,ŞİDDET içerikli dizi ve sinema filmleri de ÇOK TEHLİKELİ değil midir?
Türk sizi ve sinema filmlerinde o kadar çok şiddet ve kanlı görüntüler var ki, hele de devletin televizyonunda isim vermeyeyim ama şu Tarihi Türk Diziler de mesela..
Bu tür Tarihi Türk dizileri ile çocuk ve gençlerin ahlaki değerleri bozulmuyor mu? Neden kimse bu diziler hakkında suç duyurusunda bulunmuyor? Neden kimse bunları yayınlayan,izin veren ve paylaşan kişiler hakkında suçlama ve dava açma cesaretinde bulunamıyor?
Ve tabii ki oyunlar.. Oyunlarda da aynı şekilde bu tür tehlikeli içerikler bulunabiliyor.. Oyunlar konusunda da yetkililer neden bir adım atmıyor? Son zamanlar da Türk menşeli oyunlarda da kanlı,vurdulu kırdılı şiddet eğilimli içerikler söz konusu olabiliyor..Hadi bakalım yasaklayın bunları da görelim?
Sadece Türk tarihi dizileri, sinema filmleri ve oyunlar değil tabii ki.. Mesela dini içeriklerde bile aşırı radikal paylaşımlar olabiliyor. Hem de tv ekranlarında.. O zaman bunları da yasaklasınlar.. Bunlar hakkında da suç duyurusunda bulunsunlar.. Ekranlarda bunların boy göstermesi daha tehlikeli değil mi?
Ona bakılırsa hem tv,de hem oyunlar da hem de intenette o kadar çok sakıncalı içerikler var ki, bunların GERÇEKTEN DE hangisinin sakıncalı hangisinin tehlikeli olabildiğini nereden anlayacaksınız ki?
"Siyasi ve kişisel çıkar hesaplarıyla hareket edilerek, istenilen içeriklerin yasaklanması, istenilmeyen içeriklerin yasaklanılmaması yada birilerinin suçlanması, haklarında soruşturma ve davalar açılması, ne kadar adil bir yaklaşım olacaktır? "
Aklıma başka şeyler gelmiyor..Tamam çok aşırı ve tehlikeli radikal paylaşımlar konusunda bir şeyler yapılabilir,önlemler alınabilir ama tehlikeli olmayan radikal paylaşımlar konusunda da daha adil bir yaklaşım sergilenmelidir.. Bu radikal paylaşımların bir sınırı kesinlikle çizilmelidir.. Yoksa iple samanı birbirine karıştırıp dururuz.. Çözüm, siyasi ve kişisel çıkar hesaplarıyla sağlanmamalıdır..Uluslararası evrensel hukuk kuralları mantığı ile hareket edilmelidir,diye düşünüyorum..Sağlıcakla kalın dostlarım..
Şu haberler de belki ilginizi çekebilir;
------------------------------------------
Hayatı Sosyal Medyada Yayınlamak İçin Yaşamanın Bilimsel Adı: Histriyonik Kişilik Bozukluğu
https://seyler.eksisozluk.com/hayati-sosyal-medyada-yayinlamak-icin-yasamanin-bilimsel-adi-histriyonik-kisilik-bozuklugu
ET:16.02.2019
Histrionik Kişilik Bozukluluğuna Sahip Nesiller Geliyor (Sosyal Medya)
https://medium.com/türkiye/histrionik-kişilik-bozukluluğuna-sahip-nesiller-geliyor-sosyal-medya-8f431261100b
ET:16.02.2019
Heinz Kohut’un Narsistik Kişilik Bozukluğu, Psikozlar ve Sınırda Durumlarla Normallik Değerlendirmesi
http://dergipark.gov.tr/download/article-file/218550.pdf
ET:16.02.2019
SOSYAL MEDYA KİŞİLİK BOZUKLUKLARINA YOL AÇABİLİYOR!http://www.hurriyetaile.com/sizin-icin/psikoloji/sosyal-medya-kisilik-bozukluklarina-yol-acabiliyor_20625.html
ET:16.02.2019
Sosyal medya fenomenlerine sıkı takip geliyor
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/teknoloji/587454.aspx
ET:16.02.2019
------------------
(1) Yoksa siz de mi sosyal medya narsistisiniz
http://www.gazetevatan.com/damla-dogan-1060135-yazar-yazisi-yoksa-siz-de-mi-sosyal-medya-narsistisiniz-/
ET:16.02.2019
(2)Seligman, Martin E.P (1984). "11". Abnormal Psychology. W. W. Norton & Companyhttps://tr.wikipedia.org/wiki/Histrionik_kişilik_bozukluğu
Histrionik kişilik bozukluğu
ET:16.02.2019(3)Çocukları Taciz ve Sosyal Medyadan Koruma Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Kuruldu
https://www.haberler.com/cocuklari-taciz-ve-sosyal-medyadan-koruma-sosyal-11403850-haberi/
ET:16.02.2019
Geçenlerde bir blogda yazmışlardı bir anne küçük çocuğunu hastahaneye yatırıyor önemli bir hastalığı var belli ki ve bunu instagramda yayımlıyor. Böyle bir şeyi aklım hayalim almıyor, artık adına ne denir bilmiyorum ama kesinlikle psikiyatrinin konusuna giriyor. Ne yapacağını bilmeyen (bir amacı olmayan) kalabalıkların kendilerini tatmin aracı halinde anladığım kadarıyla. Durum vahim de sonucu ne olacak hiç tahmin edemiyorum. Elinize sağlık yine güncel ve çok etkileyici bir yazı:)
YanıtlaSilbilgi sahibi oldum teşekkür ederim
YanıtlaSilÖnemli bir konuya temas etmişsiniz.Şiddet içerikli yapımlara bir sigara veya alkol kadar hassasiyet gösterilmiyor.Fütursuzca bir şiddet sergileniyor.
YanıtlaSilKişilik bozukluğu meselesi de ,yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan meselesi gibi.Sosyal medya mı kişilik bozukluğu yapıyor,yoksa kişilik bozukluğu olanlar mı sosyal medyayı daha etkin kullanıyor ?
Sosyal medya fenomenleri için oynatmalarına az kaldı diyebiliriz o zaman :)
YanıtlaSilcam güzeli yazmış ya!doğru sigara ve alkole verilen önem maalesef diğer konularda aynı önemi arzetmiyor.gündüz kuşağındaki abuk programlar.midem bulanıyor.ya o dizler! öğrencilerim onları ikon olarak alıyor.bir çukurda gibiler:( sosyal medya konusunda da aynı şekilde .
YanıtlaSilSadece sosyal medyayı aktif kullanıyorlar diye psikolojik teşhis konulamaz kişilere.Sadece böyle bir ihtimalden bahsedilebilir.Teşhis için çeşitli testler ve psikoterapötik hizmet gereklidir.Teşekkürler :)
YanıtlaSilDoğruya herşeyin fazlası zarar.Çünkü örnek oluyorlar 7 70 e yani dikkat etmeleri gerekitler çok takipçisi olanlar.
YanıtlaSilİnternet fenomenlerine kişilik bozukluğu tanısı konulması gerçekten ilginç. Herkesi aynı kategoriye koymak mümkün değil tabii ama bazı kimseler gerçekten çok abartıyor. Bize de sorular geliyor bazen bu konular hakkında. Yaşadıkları her anı sosyal medyada paylaşanların bence de ciddi bir psikolojik analizden geçmesi gerekiyor diye düşünüyorum.
YanıtlaSilSürekli kendi fotoğrafını çekip duran bir tanıdığım var. Yanında zaman geçirmek bile bir süre sonra tahammül edilmez oluyor. mutlaka psikiyatrik bir açıklaması vardır.
YanıtlaSilÇok ilginç bugünkü yazınız. İlla ki sosyal medyanın aşırı kullanımının zararlarını tahmin edebilir dim de bu denli olduğunu düşünmemiştim. Ama bakıyoruz da kimileri sanki nette yaşıyorlar. Yiyip için, sevgi tomurcukları gibi yaşayan bir kesim var.
YanıtlaSilİş hapib cezalarına kadar gider mi bilmiyorum ama en azından çocukları aşırılıklardan korumak lazım.
hımmmm olabiler tabii pişkolojik sıkıntılar normal yaa, bu denli sosyal medya kullanımında yeni hastalıklar da normal tabiii, hayat böyle artık yaniii, olacak tabiii :) fenomen kısmını tam anlamadım tabii. bir dolu fenomen var yanii, komedi yapanlar, vloglar, modacılar, hepsi pek hoş yaa, pek keyifli onları izlemek, onlar günümüzü hoş geçirtiyoo, güldürüyooo. radikalleri bilmiyom. yani politik mi bunlar. öyle fenomen hiç duymadım, belki ilgilenmediğim için. radikal olup da fenomen olan kim var ki acaba, merak ettim. ama yani vardır belki adnan hoca gibi olanlar da nette bilemedim, eh onlar zarar verebilir tabii. bizim bildiklerimiz öyle insanlardan olmuyor herhaldeee :)
YanıtlaSilYalnızlık başa bela dostlar;
YanıtlaSilGidelim, gelelim,
Hal hatır soralım arkadaşlar;
Gönlümüzü şad edelim.(İletişim güzeldir)
Ne yazık ki var böyle insanlar. Hatta bu konuda yapılan capslere çok gülmemize rağmen, güleriz ağlanacak halimize derim hep. Ne insanlar var, olmadıkları kişiliklere bürünmeye çalışan. Yazık...
YanıtlaSilSadece sosyal medya değil teknoloji de amacı harici kullanılırsa herkes için tehlikeli olabilir. İşin psikolojik boyutu kadar fiziksel sağlığı tehlikeye atma yanı da unutulmamalı...
YanıtlaSilIyi ki fenomen filan degiliz 😂. Abartmadan kullanmak en iyisi.
YanıtlaSilMerhabalar.
YanıtlaSilYazınızı inceledim, bilgi sahibi oldum. Paylaşım için bayağı bir araştırma yapmışsınız. Emeğinize ve kaleminize sağlıklar dilerim. Ancak, çok takipçisi olan ve çok yorum alan sosyal medya fenomeni grubuna dahil olmak için, "çok" sayı sıfatından ne kadar sayı anlamamız gerekiyor? Yani ne kadar çok? Yüz binler mi, milyonlar mı? Şayet bir fenomenin yüz binleri bulan bir takipçi ordusu varsa, o fenomen takibe alınacak ve paylaştığı şeyler gerçek de olsa, doğru da olsa, ancak tehlikeli paylaşımlarsa, o fenomen hakkında işlem yapılacak öyle mi? Bu uygulama çok su götürür. Zaten mevcut iktidarın uygulamaları ile ilgili yanlışlarını paylaşan herkesi takip ediyorlar. İşlerine gelmeyenleri, o malum sosyal medya fenomeni grubuna sokarlar ve hakkında her türlü işlemleri yaparlar. Gerçekten çevresine ve sosyal medya takipçilerine zararlı fenomenleri takip ederek haklarında yasal işlemleri yapsınlar. Ama suçu günahı olmamakla birlikte, ancak kendi türkülerini söylemeyen dürüst fenomenleri de rahat bıraksalar iyi olur. Adaletli davranacaklarını hiç sanmıyorum.
Selam ve saygılarımla.
Sadece fenomenlik değil aslında konu bence. Sosyal medyanın neresinde olursak olalım kendimizi çok kaptırmamamız gerekiyor. Hastalık derecesine kadar herkes gidebilir:) Radikal paylaşımlar konusunu bilmiyorum ancak AB`de fenomenlerin (belli bir takipçi üzerinde olan, rakamı tam hatırlamıyorum) reklam almaları sıkı takipte. Paylaşım yaptıklarında marka görünüyorsa mutlaka belirtmeleri gerektiğini okumuştum.
YanıtlaSilTV ekranlarını konuşmaya gerek yok. Durum ortada, rezalet benim gözümde. Yıllar önce bıraktım izlemeyi zaten.
İlk başladıkları an ile son geldikleri duruma bakıyorum da aslında işleri çok zor
YanıtlaSilHerkes ben de dahil çok takipçim sevenim olsun isterim elbette ama bir yere kadar
Fazlası bozuyor insanı
Eee boşa dememişler azı karar çoğu zarar diye
Selamlar :) Yazınızı okuyunca iki örnek geldi aklıma. Hemen onları paylaşayım. İlki yakın tarihli. Yt'de kanalı olan bir fenomen halkın içine karışıp 100 TL karşılığında konuştuğu insanlardan bir şeyler yapmalarını istiyordu. Hedefi reşit olmayan iki erkek çocuğunu öpüştürmek olunca adamı tutukladılar. Bir diğer örnekte Twitter'dan. Egeli bir memurdu sanıyorum. Bir zamanların başbakanını yüzüklerin efendisindeki Gollum adlı karaktere benzetilen karikatürünü paylaştığı için tutuklamışlardı...
YanıtlaSilYorumuma yorumu okuyanlara bırakıyorum :)
Sosyal medya fenomenlerine kişilik bozuklukları teşhisi konması Ilginç bir durum. Istisnalar kaideyi bozmaz tabi. Sosyal medyayı hakkıyla kullananlarda vardır elbette. Hastalık derecesine getirmek başka bir durum.Her şeyin azi karar çoğu zarar.
YanıtlaSil