Sayfalar - Kitaplarımız

12 Eylül 2018 Çarşamba

Dürüst Müyüz? : Bir seferliğine Mim Canavarı olduk..Daha başka mim yok..İşte mimlerin arkasındaki sır perdesi..

                                                             mimleme (1)
Konuşan Resim;
------------------------                                     
- "Seni mimlemedim ama umarım bu gülü kabul edersin.."  
- "Hımmm!"

UYARI : Yorum yapmayanlar tüketici mahkemesine şikayet edilebilir..  :))

NOT : Bu yazıda bol bol gırgır var.. Onları pek ciddiye almayın..Asıl önemli olan sorulara dürüstçe cevap verip vermediğimizdir..✔ Ben de onu yaptım yada yapmaya gayret ettim..Umarım iyi birşey yapmışımdır..

MİM Hakkında: 

Öncelikli olarak mim yapmayı sevmediğimi açıkça belirtmek istiyorum ve bu konu hakkında mimden sonra detaylı bir yazı yazdım..Okuyabilirsiniz..

Daha önceleri beni mimleyen değerli blog yazarları arkadaşlarıma darılmamalarını rica ediyorum..Çünkü mimlere katılmamamın nedenleri vardı ve o nedenler aslında çok sayıdaydı..Bunlar beni mim yapmaktan soğutan özellikler olmuştu..Siz nasıl düşünürsünüz bilemiyorum ama düşüncelerimi aşağıda yazdım..Belki beceremediğimden dolayı da olabilirdi..

Ancak bugün başta değerli blog yazarlarımız Ece Evren ve Kelebek Etkisi arkadaşlarımızın (her ikisine de teşekkürlerimi sunarım..) özellikle de beni "Dürüst müyüz?" mimine davet etmesi üzerine (ve aslında konu dürüstlük olunca tabii ki) ben de bu mimi İLK ve SON MİM olarak yapmaya karar verdim..Karar vermemin nedenlerinden biri de bu mimler hakkında bilinmeyen bazı detayları açıklamayı düşünmemden kaynaklanıyor olmasıydı..Onu da mim sonunda açıkaldım..

Umarım mim sonrası yazılarımla birilerin kalbini kırmamışımdır.. Düşüncelerim bunlar..Açıkara mim yapmayı hem beceremiyorum hem de gerçekten pek sevmiyorum..Ve biraz da bu mimler konusunda biraz endişelerim var..Onları açıklamaya çalıştım..Umarım benimki birer paranoya falan değildir..

Neyse haydi şimdi mime başlayalım;

Dürüst Müyüz? Mim Yazısı

1- Dürüstçe fikirlerinizi söyleyecek yapıya sahip misiniz? Bu mecrada da öyle miydiniz? Kırılmasın diye geçiştirdiğiniz yorumlar oldu mu? Bazı yorumlar vardır, karakterlerimizden tüyolar verirler. Ben bunlara çok dikkat ederim. 

Evet,tabii ki dürüstümdür ama tabii ki zaman zaman çünkü kırılmasın diye geçiştirdiğim yorumlar olmuştur..Bu nedenle "dürüstlüğün sorgulanması" pek mantıklı değil..Sonuçta yorum yapıyoruz,savaşa gitmiyoruz.. Saçma sapan da olsa yorumlara teşekkür etmek gerekir kanımca..Yazınızı belki okumuş belki okumamış olabilir ama en azından sizi ziyaret etmiş,yorum bırakmış,size değer vermiş..Biliyorsunuz ben bu konuda daha önce de bir yazı yazmıştım..Benim düşüncelerim bunlar..

Aynı düşünde olduğumuz değerli blog yazarı arkadaşlarımız da var mesela,bunlardan biri de değerli blog yazarı arkadaşımız KelebekEtkisi, o da aynı düşünceleri dile getirmiş hemen hemen.. 1. ve 5.sıradaki düşüncelerine katıldığımı belirtmek isterim..

Evet yorumlar,insanın karakter yapısını hemen ele verebilir..Yada vermeyebilir..Yorumcu belki sizin öyle düşünmenizi istiyor olabilir..Ya bu da var tabii..Yani yorumlara göre karakter analizi yapmak bir yere kadar doğru ama bunu kesin-geçer kılmak pek doğru değil..Yanılabilirsiniz..Tuzağa düşebilirsiniz.. Dikkatli olmak lazım..

2- Blog tutmaktan sıkıldığınız oluyor mu? Zaman zaman çekilmeler hissediyor ve üzülüyorum. Hani, sevdiğin komşundan uzak kalmışsın gibi… Aynı coşkuyu yakalayamadığımız zamanlar da oluyor. O zaman açıkçası eski hareketliliği özlüyorum. Hele alıştığım bir arkadaşım “şak”diye ilgisini kesince, normal yaşamımdaki kadar üzülüyor, nedenini anlamaya çalışıyorum. Siz sadece soru kısmına odaklanın lütfen…

Evet,ne yalan söyliyim oluyor,"yav ne diye yazıyom ben bunları?" diye kendi kendime mırıldanıp duruyom o sıkıntılı zamanlarda ama sonra "yok ben yazmaya devam edeyim,yazı yazarak kendimi avutuyom işte,böyle böyle birazcık yazılara dayak atıyom biraz da dayak yiyom onlardan,sonra oh be ne rahat!" diye rahatlayıveriyom,stres atıyom yani anlıcanız..

Evt,eskiden yorum bırakıp sonra gelmeyenler olyo maalsef..Napçez bilemiyom o zaman? Eee yorum bırakmayanları zorla kolunda tutup "Gız ayşe bacı niye gelmiyon,niye yorum bırakmıyon benim sayfama! İnterneti boşuna mı aldık gız? Sen yorum bırakacan diye internete tonlarca para ödüyoz ..Bak gelmezsen yorum bırakmazsan eğer seni tüketici mahkemesine şikayet ederim,"yorum yapmıyo" diye.." diye onu tehtid edip zorla yorum yaptıramayız ya? 

Bunlar işin şaka yanı ama işte durum böyle sevgili arkadaşlarım.. Bence üzülmeye değmez,sonuçta burası blog dünyası,herkes kendi işine kendi hayatına bakıyor..Yorum olayı,ilgisizlik doğal olarak her blogcunun önemli sorunlarından biri..İtiraf edeyim bunun nedenlerinden biri de kendimizdir..Eeee biz yorum yapmazsak,diğer blogcularda bize yorum yapmaz..Blogcuğun kuralı bu herhalde..Ama dediğim gibi bunlara pek takmamak lazım..Bakın kendi keyfinize..Söylenecek çok söz var ama şimdilik bu kadar diyelim..

3- Yazdıkça rahatlıyor musunuz? Yani yazmak sizin için bir ihtiyaç mı?

Evet,kısmen rahatlıyo insan..Bence ihtiyaç..Nedeni ise çok fazla olabilir..Değerli blog yazarı arkadaşımız DahaMutluYaşam'ın " Neden Küfür Etme Gereği Duyarız? " yazısında belirttiği gibi "insan küfür ederek deşarj oluyor" mesela bu deşarj olma yöntemlerinden biri de yazı yazmaktır..

Bana göre her ikisi de "bastırılmış,saklanıp kalmış düşüncelerin içeride (beyinde) saklı kalmamasına; dışarıya çıkarılmasına" bağlı olan bir yöntem..İster küfür et deşarj ol istersen yazı yazarak.. Ben şahsen yazı yazarak deşarj olmayı tercih ederim..Çünkü,küfür biraz "cinsel duyguların bastırılması"na yönelik olduğu için,karşıdaki insanlar bu durumu hoş karşılamayabilir..

4-Geçiştirmek için yazdığınız oldu mu? Ya da bloğumu ihmal etmeyeyim diye demek daha sıcak bir ifade olur…

Evet,oluyor maalsef..Yazacak konu pek olmayınca geçiştirmek için yazdığım oluyor..Aslında geçiştirmek için yazdığımız konular da bile bir gerçeklik var aslında..Tıpkı saçmalık olarak görülen yazılarımız ve yorumlarımızdaki gibi..

Bir blogcu bir yazı yazdığında,bunu okuyan kişi/kişilerin içinden "ya bu ne kadar saçma bir yazı?" diyebiliyor mesela..Yada yorum yaptığında,sayfa sahibi "ya ne kadar saçma bir yorum?" diye kızabiliyor..

Ama aslında "saçma olarak görülen her bir düşüncenin bir gerçeklik payı var" ama insan işte bunu pek bilemez..Çünkü sadece kendi yazdıklarının kendi düşüncelerinin mantıklı olduğunu düşünür mesela.."Ya o düşünceler mantıklı değilse? Yada o düşünceler saçma olarak görülen düşüncelerden bile daha saçma ve hatta çok daha tehlikeli düşünceler ise?" Tabii bu da var..Ama işte bunları kavrayamıyoruz..Varsa yoksa sadece benim düşüncelerim yada kendi düşüncesine yakın düşüncedeki insanların düşünceleri..Öfff sanki profesör olucam..Allah'ım yarabbim ya..

Neyse çok konuştum..Şimdi bu yazdıklarımı da saçmalık olarak görebilirsiniz..Ama işte "ben büyüyünce doktor olucağım zaman benim ne demek istediğimi de o zaman anlamış olacaksınız? Yaaa işte böyle!

5-Yorumların niteliklerinden memnun musunuz? Yapay olduklarını düşündükleriniz oluyor mu? Burada ferdi bloglarız, hep aynı yere yüklenip, abone gibi sürekli oraya yorum yapmanın altındaki sebep ne olabilir sizce? O kişi; elliye varan yorumlardan memnun olur mu ki?

Yorumların niteliklerine pek takılmam..Yukarıda yazdığım gibi yorumlar saçmada olabilir ama bunlara en azından teşekkür etmek gerekir..Mesela ben ciddi bir yazı yazdım diyelim ama bir yorumcu gelip "Ah cicim,vah şekerim bugün nasılsın tatlım?" diyebilir..Açıkçası buna kızmam ben de ona tabii tanıdık biri ise :) "iyiyim şekerim,iyiyim bir tanem! sen nasılsın umarım iyisindir?" derim; tabii tanıdık biri değilse sadece "Teşekkür ederim.." der noktayı koyarım..

Açıkçası başkalarının sayfalarına yapılan onlarca yorumları hiç kafaya takmam..Ben bakarım kendi işime..Ha tabii bunun psikolojisini anlamaya çalışırım mesela..Onlarca yapılan yorumlara bakıp analiz edebiliriz..Çoğunun gereksiz ve saçma olduğunun farkına varabiliriz ama işte dediğim gibi saçma da olsa yorum yorumdur.

6-Bir bloğu nesine göre değerlendirirsiniz? Tema ve blog düzenine mi, yazdıklarına mı? Ya da hepsi mi önemlidir?

Valla ne yalan sölim öyle değerlendirme falan yapmam..Sadece tek bir video sadece tek bir resim bile insanı kendisini ifade etmesine yeterlidir aslında..Yorum azmış çokmuş,pek önemli değil bence..Yazılar,yorumlar değişik değişik olduğu gibi temalarda değişik olabilir..

Herkesin kendine göre bir blog düzeni vardır muhakkak..Kimse kimsenin işine karışmamalı bence hele de söz konusu "özgür bir platform olan blog(ger)" olunca..Kim ne yazarsa yazsın,nasıl düzen kurarsa kursun,bize ne? Karışmamak lazım.. Burada önemli olan "blogcuların kendi aralarındaki saygı,sevgi ve hoşgörüdür" diyebiliriz herhalde..

7-Antipatik bulduğunuz bloglar var mı? Buna rağmen onlara da yorum yapar mısınız, eleştirel de olsa? Zira buna da ihtiyacımız var…

Kimbilir belki olmuştur ama bunları pek kafaya takmam..Yazı konusu ilgimi çekerse tabii ki yorum yaparım..Eleştiri yorumu da yaparım ama yazıyı yazan kişiye yönelik olmaz daha çok yazı içeriğindeki konuya odaklanarak yaparım..Tanıdık ve sevdik biri ise kendisini de eleştiririm,o da beni anlar muhakkak ama tanıdık değilse "kalp kırılması,sataşmalar" vs yüzünden pek yorum yapmayı tercih etmem..

Yazı içeriği benim hakkımda ve beni "karalama(kötüleme) ve övme" gibi durumsa eğer ona göre içeriğe şerbet biçerim..Yani karalama varsa ya cevabını veririm/vermem ve üstüne de şikayet ederim..Yada duruma göre "ağır hakaret,küfür,tehtid,asılsız karalama" vs gibi ciddi suçlamalar olmadığı sürece şikayet etmem,onu kendi haline bırakırım..Övme,sevilme yada saygı ve hoşgörü çerçevesinde hakkımda iyi şeyler söyleniyorsa ben de tabii ki sevgi,saygı ve hoşgörü çerçevesinde,teşekkürlerimi belirtirim..

Bu durum tabii ki kendini insan olarak gören her blogcunun yapması gereken bir insanlık görevidir kanımca..

8-Aramızda olmaktan mutlu musunuz?

Zaman zaman umutsuzluğa kapılmamıza rağmen tabii ki..Mutlu olmaya devam edelim..

9-Zaman zaman ters düştüklerimiz oldu. Bunu uzun sürdürür müsünüz? Yani büyük bir sorunmuş gibi mi algılarsınız? Ben en son tecrübelerimi bu ters düşmelere borçluyum şahsen. Payıma düşeni aldım. Artık dingin yaşımdayım. Çok etkilendiğimi söyleyemeyeceğim doğrusu..

Yok,tabii ki..Mesela biri benim yorumlarımı yayınlamamıştı,buna çooook darılmıştım ama hiiiiç aldırış etmemiştim..Çooook sonra ise gene o geldi yorum yaptı,ben de ona yorum yaptım,yayınladı..Şaşırdım tabii.. Daha sonra yine yorumlarımı yayınladı..Ay ne kadar çok sevindim bilemezsiniz? Böylece hoşgörülü olmanın faydalarını görmüş olduk..✔

Tabii kii bunu temel bir büyük sorun olarak algılamam..Niye algılayım ki,sonuçta blog dünyası gelip geçici bir dünya..Asıl olan öbür dünya di mi ama? Pek takılmayalım,kırılmayalım öyle şeylere..Öff ya ne kadar zormuş blog dünyası..

10-Blog tutmanın sizce yararları nedir?

Olmaz olur mu efenim,fikir ve düşüncelerinizi yazarak rahatlıyorsunuz,psikolojiniz moraliniz düzelmiş oluyo,küfür etmeden deşarj olmuş oluyorsunuz,o zaman blog alemi sizden gıpta ile bahsetmeye başlıyo.. Oley oley! 

Efendime sölim sona tanımadığınız insanlarla tanışıyosunuz,mesela içlerinde her türlü insan olabilyo.Dürüst insanlar olduğu gibi hırgız,kapkaççı,dolandırıcı,üçkağıtçı olanlar da olabilyo,maalsef,bunu pek anlayamıyosunuz.. Ya işte böyle bi de "kalp hırsızları" da var.. Onların görevi de "kalp hırsızlığı" yapmak.. Ha bi de ..Neydi ya unuttum valla!

Şaka bir yana ama içlerinde bunların en önemlisi "bilgilerinizi saklama ve dünyaya açma" açısından "geride birer dev eser olarak kalmasını" sağlamış oluyorsunuz..Bu açıdan bu çok önemli..Siz önemsemeseniz bile birileri bunları önemseyebilir,siz öldükten sonra yazılarınız çok daha değerli hale gelebilir..O yüzden yazılarınız da hep özgün olmaya gayret edin derim..

SON SÖZLER;

Bu mimi neden yaptım? Daha önce neden yapmıyordum?

Aslında ben mim yapmayı sevmiyorum..Daha önceleri de beni mimleyen çok sayıda arkadaşlarımız oldu ancak ben mim yapmaktan pek hoşlanmadığım için bu mimleri yapmamıştım..Neden mi?

Kimse yanlış anlamasın,genelleme yapıyorum..

Pek çok mimlerin arkasında gizlenen çok önemli detaylar var mesela belki de bizler bunu bilmiyoruz..İşte bunu anlatıcam..Okuyun bakalım paranoyak mı olmuşum?

Dediğim gibi pek çok sebebi var ama en önemlisi de mimlerin arkasında gizlenen detaylar bunda önemli bir yer tutuyor gibi..Çünkü mimlerin birçoğu,hiç kimsenin öğrenmemesi gereken çok hassas diyebileceğimiz kişilerin "ailevi durumlarını,kişisel bilgilerini" vs gibi gizli şekilde irdelemeye çalışıyor gibi ve bazı kimseler de sanki bunu bilerek yapıyor ve bu tür mimleri yaydırmaya çalışıyolar gibi gibi..

Tabii sözümüz bu tür mimleri sonradan ve bilmeden yapanlara ve başlatanlara değil..Kimse kendi kendine gelin güvey olmasın..Kimseyi suçladığımız falan yok..

İlk kim başlattıysa (belki de yıllar önce kim başlattıysa artık) belki onadır..O da belki..Şimdi kimsenin günahını falan almayalım..Belki bilerek belki de bilmeyerek,kişilerin çok hassas bilgilerini internet ortamında dökülmesine sebep oluyorlar..

Zaten benim için buna gerek yok ki? Ben zaten kendi kişisel bilgilerimi zaman zaman yazılarımda açıklamaya çalışıyorum..Tabii ki mimlerdeki gibi gizli kalması gereken "özel mahrem vs kişisel bilgileri "değil..Ama öte yandan..

Aslında bu iyi bir şey mi,orasını da pek çözemedim çünkü bir yandan blocuların birbirlerini bu şekilde tanımasına da vesile olunuyor ama velakin öte yandan sanki kişilerin küçük sırlarının deşifre olmuşcasına özellikle ailevi içerikli bilgilerin internet ortamında dolaşmasına zemin hazırlanılmış olunuyor gibi..

Düşünsenize hiç tanımadığınız bir kimsenin sizin "çok hassas bilgileri"nizi bu mim bahanesi ile elde etmesini..Mimdeki bu kişisel bilgilerinizi kullanarak size şantaj yapmayacağı ne malum? Evinizin adresini bile öğrenebilir.. Size ve ailenize zarar bile verebilir.."Yok artık o kadar da değil!" diye düşünüyorsanız,bence biraz daha düşünün derim..

Saçma olarak görülen bu tür düşüncelerde de bir gerçeklik payı vardır yada olabilir..

O nedenle kişisel veri olarak bildiğimiz çok hassas "kişisel ve ailevi" sorularla ilgili mimlere pek katılmıyorum,aslında hiçbir mime katılmak da istemiyorum..Çünkü,birine katılsak bu sefer öbürüne katılmadık diye darılmalar başlıyor bu sefer.. O yüzden mimleri pek sevmiyorum..Umarım beni yanlış anlamazsınız..

Ve sizlerinde aynı şekilde bu tür mimleri başlatırken ve mime katılırken kendinizin ve ailenizin güvenliği ve iyiliği açısından çok dikkatli olmanız da yarar vardır diye düşünüyorum..Umarım beni anlamışsınızdır ve umarım kalp kırmamışımdır..Dürüstlükse işte dürüstlük,işte gerçeklik..Gizli saklımız yok binaaeley..

Buna katıldım çünkü hem bu mimlerle ilgili ayrıntıları aktarmak hem de dürüstlük konusunda daha önce de yazmıştım ama burda da tekrar ederek,aynı düşüncelerimi yazmak istedim..Umarım iyi yapmışımdır..Tabii bu nedenle bu mim ilk ve son mimim olacak. maalesef..O nedenle başka mimler falan yapmayacağım..

Yorum yapma kültürümüz yok maalsef..

Tavsiyem yazılarımızı insana odaklı yapmamızdır..Yani insana her açıdan "ekonomi,doğa,sosyal yaşam" vs gibi her açıdan faydalı olabilecek yazı içerikleri paylaşmaya gayret etmeliyiz..

"ÇÜNKÜ YAZILARIMIZI İNSAN OLAN DEĞİL SADECE İNSAN OKUR..İNSAN OLMAYAN DA OKUYABİLİR ANCAK ONUN SANA BİR FAYDASI OLMAZ..SANA FAYDASI OLAN SADECE İNSANDIR.." Bu  gerçeği unutmamak lazım..

Artı ayrıca mümkün olduğunca yorum yapmaya gayret etmeliyiz.. Biz yorum yapmazsak,o yapmazsa,bu yapmazsa nolcak sonra; doğal olarak yorumlar yapılmamış olacak ve sayfalar da böylece yorumsuz kalacak..Kendi sayfamıza yorum yapılmasını istiyorsak,çok yorum yapmaya gayret etmeliyiz..

Biz yaptığımız halde gelmiyorsa,o zaman düşünürsünüz..Yorum yapıp yapmamak size kalmış..Biz kendimize bakalım..Ne demiş bir kızıldereli ;"Neden ben insanlara güvenmemeyi öğrenip ruhumu kirleteyim. Onlar güvenilir olmayı öğrensinler." Di mi ama?

Haydi sağlıcakla kalın..E.Y.

ÇOK ÖNEMLİ OKU LÜTFEN (Güncelleme:14.09.2018)

Ben bu yazımda kimseyi suçlamadım ve kimsenin mim falan yapmamasını da istemedim..Ne haddimize? İsteyen istediğini yapar..Benim mimler hakkında genel endişelerim vardı,onları izah etmeye çalıştım..Belki paranoyak bir şekilde olabilir işte ama mimler hakkındaki çekincelerim,endişelerim,düşüncelerim bunlar..

"Şu kişi şöyle mim yapmış,bu kişi böyle mim yapmış!" diye birilerini suçlamak doğru değil..Mimleri genel olarak ortaya koyduğumuz için,mimleri yapanlar ve başlatanlar doğal olarak kendilerini hedef alınmış gibi hissedebilirler..Halbuki öyle değil..

Bizim belirtmek istediğimiz daha doğrusu hedef tahtasına koymak istediğimiz kişiler,özellikle de "blog dünyasında ne zaman ve kim tarafından çıkarıldığı tam belli olmayan" bu tür mimleri başlatan kişi/kişilerdir..Bunların rehavetine kapılıp sonra sonra çeşitli şekillerde mim yapanlar ve başlatanlar tabii ki sorumlu değildirler tabii ki..

Yukarıda da belirttiğimiz gibi mimlerin büyük çoğunluğu (özellikle de tanıdığımız güvendiğimiz blog yazarı arkadaşlarımız tarafından yapıldığını düşündüğümüz mimlerin) masumiyetle ve samimi bir dille yapıldığını görüyoruz..Yani bu tür mimlerde pek sorun yok zaten..

Asıl sorun mimlerin içinde "kişilerin ve ailelerin güvenliği açısından kimsenin öğrenmemesi gereken,bazı özel ve şahsi,hassas ailevi ve kişisel bilgilerin" (bu mim tuzağına düşülerek) yer almasıdır..

İnternet ortamında sosyal medya platformlarında her türlü insan vardır; "sahtekar,dolandırıcı,üçkağıtçı,katil,hırsız,çeteler,mafya örgütleri,terör örgütleri vs vs.." Doğal olarak bu saydığımız olumsuz durumlar blog dünyasında da büyük olasılıkla vardır,olabilir..

Şimdi bu tür özel kişisel bilgilerin bu tür kişiler tarafından istenmesi yada en azından başkalarının masum mimleriyle ortaya çıkarılması sonucu öğrenilmesi durumunda,nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalabileceğimizi artık varın gelin siz düşünün..

"Mimler masum olabilir ama dikkatli olunmazsa öyle önümüz gelen her mime kendi özel şahsi bilgilerimizi paylaşırsak,ya canımız veya sevdiklerimizin canları dahi yanabilir.." diye düşünüyorum..Endişelerim bunlar işte..

Bakın bu endişelerimin dışında tamamen saf ve masum düşüncelerle yapılan yada başlatılan ama kişilerin güvenliğini tehlikeye atabilecek özel şahsi bilgilerin yer almadığı mimlerin yapılması /başlatılmasında veya paylaşılmasında herhangi bir zarar olmadığını tahmin ediyorum..Bu tür mimlerin,gerçekten de blogcular arasında dayanışma ve hoşgörüyü artırmış olabileceğini kanaat getirebiliriz herhalde..

Benim düşüncelerim bunlar..Umarım kimsenin kalbini kırmamışımdır..Doğruları söylemek gerekiyordu,ben de bunu yaptım..Umarım iyi bir şey yapmışımdır..Haydi kendinize iyi bakın sevgili dostlarım..E.Y.

Resim Kaynak;
--------------------
(1) mimleme : Ohne Worte – die Kunst der Pantomime
(Kelimeler olmadan - pandomim sanatı)
https://events24.ch/2014/10/09/ohne-worte-die-kunst-der-pantomime/
ET:12.09.2018

20 yorum:

  1. Mim konusunda ben de sizin gibi düşünüyorum. Çok kez de söyledim ama arkadaşlarım beni mimleyince kıramıyorum.:))))Benim sebebim vaktiyle yaşadığım bir olaydı, 1 yıl belki daha fazla oldu bir arkadaşım mim yapmış, beni de mimlemişti. Ben de sırf onu kırmamak için mimi yapmıştım. Ama gelip bir teşekkür bile etmemişti. Ayıp bu ama. Gerçekten ayıp. O yüzden sevmiyorum. Bir daha böyle bir şey yaşamadım onu da belirteyim.:)

    Hemen her yazıma yorum bırakan bir arkadaşımın dediğiniz gibi şak diye bırakması, bir daha bana uğramaması durumun çok yaşadım. Sebebini bilemiyorum benim siyasi yazılarım çoktur belki o yüzdendi ama bilemiyorum. Bu konuda şöyle düşünüyorum: "Giden gider, kalan sağlar bizimdir:)) dönen gelen olursa da başımızla beraber:)"

    Sağlıcakla kalın...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O duygu çok kötüdür Müjde'ciğim. Ben mesela seni o kadar seviyorum ki, sanki bloğu bıraktın zannettim. Yorumlarını arkadaşlarda gördükçe mutlu oluyorum. Sağlığın dilerim düzelmiştir. İşte ben de böyle mim bir güzelliği yapayım dedim. Kızımın ve benim rahatsızlıklarımız devam. Girdiğimde kimseyi ayırmamaya gayret sarf ediyorum. Aslında mim bana ait olduğu için buradan yorum yazdım sana. Ertuğrul kardeşimin o temiz kalbi beni affeder. Sevgilerimle...

      Sil
    2. Sevgili Ece'ciğim evet bloğumu bırakmıştım zaten.
      Uzun bir süre yazmadım.
      Bir de üstüne ev kazası yaşayıp düşünce mecburen süre uzadı.
      Ama artık döndüm:) O anlattığım mim olayı çok eski ve mimleyen arkadaşım artık yazmıyor..
      Rahatsızlıklarınızın sürmesine çok üzüldüm, mimin sana ait olduğunu bilmiyordum, yanlış anlama olmasın mimleri kötülemek niyetim değil yani prensip olarak işte o anlattığım başka arkadaş yüzünden biraz soğudum. Söz meclisten dışarı diyeyim yani:)
      Sevgilerimle...

      Sil
  2. Bu mime daha önce hiç denk gelmemişim. Güzel bir mimmiş aslında ve cevapları da keyifle okudum.

    YanıtlaSil
  3. Ertuğrul Bey,sizin ilk ve son miminiz oldu bu galiba ama güzel hazırlamışsınız:) Neden yapmadığınız konusundaki bazı sebeplere katılıyorum, aslında birbirimizi daha yakından tanımak amaçlı olsa da çok kişisel bilgilerini herkes paylaşmak istemeyebilir elbette ki..
    Onun dışında yorum yapana teşekkür etmek en güzeli çünkü bizi ziyarete gelmiş dediğiniz gibi:) Arada insanların yoğun zamanları oluyor,ziyarete gelmiyorlar. Öyle durumlarda da anlayış göstermeli ve çok takmamalıyız bence de .Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  4. Mimlere bakışınıza kısmen katılıyorum. Ancak çoğu mimde ben bu duyguya kapılmadım. Kapıldığım mimleri yapmam diye düşünüyorum. sonuçta ailemi korumak benim için önemli. yorum konusunda kesinlikle aynı fikirdeyim. Her yorum yapan bana değer vermiştir. Ben de cevap yazmaya özen gösteriyorum. Arada kaçırdıklarım olursa bilinçli değildir, emin olun. Ayrıca okuduğum güzel içeriklere yorum yazmayı seviyorum. Hem keyif alıyorum hem de katkı verdiğimi düşünüyorum emeğe. Son olarak mim yazınız da çok güzel olmuş, keyifle okudum.

    YanıtlaSil
  5. Bu mimi ece hanim baslatmis ben degil tesekkurler cevaplarin icin ama korktum ya kisisel bilgilerimizi ya calarlarsa bundan sonraki mimlere daha bir dikkatli bakacagim ama bu mim gayet masumdu bence yanitlarinda gayet guzeldi sevgiler❤

    YanıtlaSil
  6. Ben mim yazılarını okumayı da yazmayı da çok seviyorum, blog ortamına daha bir samimiyet getiriyor bence :) Ayrıca akıllı telefonlar sayesinde zaten ev adreslerimizden tutun da diğer kişisel bilgilerimize kadar çoğu şey artık saklanamaz hale geldi. O yüzden çok da kasıp paranoya yapmaya gerek yok bence :)))

    YanıtlaSil
  7. Çok eğlenceli ve oldukça içten cevaplar paylaşmışsın. Keyifle okudum.
    Blog dünyası için pek çok yorumuna katılıyorum. Önemli olan kasmadan, kimseyi üzmeden, sadece keyif almak için yazmak bana göre. Çünkü yazmak yazana iyi geliyor her şeyden önce. Eee bir de aynı pencereden bakabildiğin insanlarda bir buluşma noktan olursa ne büyük keyif!

    Ben de bundan sonra kimseyi özellikle mimlememeye karar verdim. Dediğin gibi yapmak istemeyen, kendi mecbur hissedenler olabilir.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  8. Sen blog dünyasına renk getiriyorsun ve de olmalısın.Cevaplarından birinde benim yazıma da yer vermişsin,çok teşekkür ederim :) Gülümseyerek ve keyifle okudum.Bence sen bu mim işini bırakmamalısın :)

    YanıtlaSil
  9. ay tabisi de yaz seeeen. yazdığın konular çok ilginç kiiiiii :) taams mim yapma ama yaz amaaa .)

    YanıtlaSil
  10. Ertuğrul hem dürüst olacağım hem de kimseyi incitmeyeceğim diye nasıl da uğraşmışsın, ne nazik bir insansın sen yaaa :-)))

    YanıtlaSil
  11. Mim çok eskiden cevaplamayı sevdiğim ve yayınladığım bir içerikti. Fakat son zamanlarda sadece okumakla yetiniyorum: Sebepleri arasında ufakta dikkat çektiğiniz noktalar da var.

    Bu mim ise oldukça ilgimi çekti ve severek okudum birçok blogtan. Blog yazarlarının samimiyetini ve duygularını güzelce ifade edebildiği soruları var :)

    YanıtlaSil
  12. Amannnn, en son ben gelmişim, şimdi diğer yorumları da okuyacağım. Ben bu mime birden karar verdim. Kimsenin dürüstlüğünü sorgulamak ve yargılamak gibi bir niyetim asla yoktu. Ben kinayeli, imalı yazmam. Direkt yazarım. Açıkçası Ertuğrul, ilk blogculuğa başladığımda bana da saçma geldi mim sözcüğü bile. "Bu da nedir ki?" dedim, zorlandım. Baktım sevimli yanları var, haydi katılayım dedim. Artık bu verilerden kötülük düşünenler olursa da, onların kendi sorunları. Bu son mimim zaten. Ve bayağı ilgi gördüğünü fark ettim, sevindim doğrusu. Herkes istediği yorumu yapmakta özgürdür. Yazmışsın ki, çok beğendim bu cümleni="ÇÜNKÜ YAZILARIMIZI İNSAN OLAN DEĞİL SADECE İNSAN OKUR..İNSAN OLMAYAN DA OKUYABİLİR ANCAK ONUN SANA BİR FAYDASI OLMAZ..SANA FAYDASI OLAN SADECE İNSANDIR.." Bu gerçeği unutmamak lazım...
    Yorumlardan kimlik tespiti yapmak mümkün mü zaten? Ama anlaşılanlar da var. Ve her şeyi kabul etmek zorunda değiliz. Takıldığım ve güven kaybına uğradığım bir zamana denk geldi ve yarım saat içinde soruları hazırladım. Abartılı sorular sorduğuma inanmıyorum. Gerçeklerden az çok haberim var. YALNIZCA DÜRÜSTLÜK İSTİYORUM O KADAR.Karakter tespiti için yapmadım mimi. Ben oldukça genel baktım olaya.
    Hatırımı kırmayıp yaptığın için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle kardeşim.

    YanıtlaSil
  13. Ne demek? Rica ederim ;))))

    YanıtlaSil
  14. Espirili ve güzel bir mim olmuş. Bence mimlere devam etmelisin. Özel hayata girmediği sürece mimleri yapmakta bir sakınca görmüyorum :)

    YanıtlaSil
  15. Mim olayını ben de pek sevmiyorum. Bir kaç tane yapmışlığım var ama. Verilen yanıtlar ne kadar dürüst acaba? Sonuçta sosyal medyada hep "yemek, piknik, deniz, birbirine aşkla sarılankarı-kocalar vs" görüntüleri var. Yani biz hep iyi zamanlarımızı gösteriyoruz. Ya kötü zamanlar. Belki mimlerde de bunlar gizleniyordur.

    YanıtlaSil
  16. ilk miminiz hayırlı olsun:)) cevaplarınızı keyifle okudum, bence tabi ki içerikle ilgili anlamlı yorumlar yapılması tercih edilir ama bazen yazıyla ilgili özgün bir yorum yapamayabiliyoruz, yine de yazara saygımızdan birşeyler söyleme ihtiyacıyla "çok güzel bir yazı olmuş" vs gibi yorumlar da yapabiliyoruz, burada önemli olan yazara saygımızı göstermek diye düşünüyorum..:))

    YanıtlaSil
  17. Özel sorular sorulan mimleri ben de sevmiyorum ve gereksiz buluyorum. Burada yazilarimizla iletisim icindeyiz ama herkes hayatindaki her detayi paylasmak zorunda degil. Yorum konusunda da tabii hepimizin blog harici bir hayati var zaman buldukca bana gelip gelmedigine bakmadan bloglari okur, yorum yazarim. Kisa olabilir ama alayci ve düsmanca yorumlardan hoslanmiyorum.

    YanıtlaSil
  18. Çok önceden ben de severek mim yazıları yayınlamıştım. Ancak, bir süre sonra detaylı ve/veya özelimi ilgilendiren mimler görmeye başlayınca biraz çektim kendimi. Ya da ne bileyim, yanlış anlaşılacak konularda da mimler oluyordu. Aman, zaten yazdıklarımızdan çıkarır okuyucular bizi, "ben şuyum, şunlardan hoşlanırım, ya da ne bileyim ben böyle biriyim"ler kimi neden o kadar ilgilendirsin ki?

    YanıtlaSil

YORUM UYARISI : Yorumlara suç unsuru taşıyabilecek link (sadece suç unsuru taşımayan kişisel blog adreslerine izin verilir) ve her türlü telefon numarası bırakmak ve küfür, hakaret vb gibi suç unsuru olabilecek yazılar yazmak yasaktır.. Tespit edilirse yayınlanmaz.. Gözden kaçıp-yayınlananlar olursa, sonradan tespit edilirse silinir.. Teşekkürler..