Atatürk'ün eğitim,öğretim,öğrenim ve en önemlisi de öğretmenlere verdiği büyük önem..İşte gerçekler..
Mustafa Kemal emperyalist güçlere karşı, mazlum milletlere örnek olan ulusal kurtuluş savaşını 9 Eylül 1922’de utkuyla bitirince, İzmir’de Mustafa Kemal’e “çok yoruldunuz herhalde, çiftliğinize çekilir dinlenirsiniz” dediler.
Mustafa Kemal’in yanıtı şöyledir : “Hayır asıl savaş şimdi başlayacak… Bu savaş, cahilliğe ve gericiliğe karşı yapılacaktır”.
Bu savaş aslında, ortaçağın karanlığından bir türlü çıkmasına fırsat verilmeyen bir toplumun çağdaşlaşması için verilecek, uzun zaman alacak, ikinci bir kurtuluş savaşı olacaktır.
Nitekim devrimin lideri Atatürk de bunun farkındadır:’’En mühim en esaslı nokta eğitim meselesidir. Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir cemiyet halinde yaşatır, ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder’’ dedikten sonra ekler:
’’ Bazı şeyler vardır ki bir kanunla, bir emirle, bir düdük çalarak düzeltilebilir. Ama bazı şeyler vardır ki, kanunla, emirle, milletçe omuz omuza boğuştuğumuz halde düzelmezler. Fesi atar şapkayı giyer adam, ama alnında fesin izi vardır. Siz sarıkla gezmeyi yasaklarsınız.
Kimse sarıkla dolaşmaz. Ama bazı insanların başındaki görünmeyen sarıkları yok edemezsiniz. Çünkü onlar zihniyetin içindedir. Zihniyet, binlerce yılın birikimidir. O birikimi bir anda yok edemezsiniz; boğuşursunuz onunla sadece…Yeni bir zihniyet, yeni bir etik yerleştirinceye kadar boğuşursunuz onunla ve sonunda Muaffak olursunuz.’’ (15)
"Kurtuluş Savaşı’nın en bunalımlı günlerinde 16 Temmuz 1921 ‘de Ankara ‘ da Maarif Kongresi (Milli Eğitim Şurası) ‘ni toplaması, öğretmene ve eğitime verdiği önemi bir göstergesidir. Atatürk bu kongrenin açılışında yaptığı konuşmada ; “Devlet bünyesinde yüzyıllar boyu derin idari ihmallerin neden olduğu yaraları iyileştirmede verilecek emeklerin en büyüğünü hiç kuşku yok ki, irfan yolunda esirgememiz lazımdır.” diyerek eğitime verdiği önemi vurgulamıştır.
İstiklal Savaşı’nda edindiği izlenimlere dayanarak bu savaşın sonunda “Milletimizi gerçek saadete ulaştıracak irfan ordusudur.” diyerek eğitimli olmanın, bilgi öğrenmenin önemini belirtmiştir. Öğretmenlere de çalışmalarında rehber olacak şu sözleri ile öğretmenin görevini kısaca özetlemiştir:
“Her profesör ve öğretmenin aşılayacağı fikirler, ideal gayelere hizmet edecek şekilde olmalıdır.” O,daha çağdaş toplum olabilmemiz için eğitimin önemine inanıyordu.
“Yeni nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.” diyerek öğretmenliğin sürekliliğini vurgulamıştır. Bütün bunlardan dolayı Atatürk’ün doğumunun 100. yılı olan 1981 yılından itibaren 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır." (9)
"Genel savaşta,yenilgiye uğradık.Düşmanlarımız bunu fırsat bilerek ulusumuzu büsbütün yok etmek istediler.Buna karşı beliren ulusal şahlanış Ankara'da toparlandı.Bizi yaşatmamak isteyenlere karşı yaşamak hakkımızı savunmak üzere TBMM burada,Ankara'da toplandı.Bugün;Ankara,ulusal Türkiye'nin ulusal eğitimini kuracak olan Türkiye Öğretmenler Kongresi'nin toplantısına da tek uygun yer olmaya erişmesi ile övünmektedir.." (3)
"Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği yıllarda Öğretmenler Kongresi’ni düzenleyerek asıl savaşın cehaletle yapılacağına dikkati çeken Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.’ diyerek seslendiği öğretmenlere bu nedenle çok önem vermişti. Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı.
1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. (...) Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri’nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ata’ya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür." (7)
Atatürk,bir söylevinde "öğrenmek,öğretmek ve öğretmenliğin önemi" konusunda şu ifadelere yer veriyordu;
Atatürk (Google)
('-Arkadaşlar!Bizim kıvrak ve zengin dilimiz,yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir.Yüzyıllardan beri,kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurmaktan,aslında iyi anlaşılmayan,bizim de anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak zorundayız.Bunu kavramak durumundayız.Kavradığımızın izlerini,yakın günlerde bütün dünya görmüş olacaktır.Buna kesinlikle inanıyorum..
Çok söz,uzun söz birşey için söylenir:('-Gerçeği anlamayanları,gerçeğe getirmek için.Ben bu süreyi geçirdim.Şimdi sözden çok,(iş) zamanıdır.Artık benim için,hepimiz için çalışmak,kalkınmak,yürümek gerekir.Çok işler yapılmıştır,ama bugün yapmak zorunda olduğumuz,son değil;ama çok gerekli bir iş daha vardır..')
Yeni Türk harfleri çabucak öğrenilmelidir.Yurttaşa,kadına,erkeğe,hamama,sandalcıya öğretiniz.Bunu yurtseverlik,ulusseverlik ödevi biliniz.
Bu ödevi yerine getirirken,düşününüz ki bir ulusun,bir toplumun yüzde onu,yirmisi okuma-yazma bilir,yüzde sekseni bilmez durumundadır;bundan insan olanlar utanmalıdırlar..
Bu ulus,utanmak için yaratılmış bir ulus değildir;övünmek için yaratılmış,tarihini övünçlerle doldurmuş bir ulustur.Ama ulusun yüzde 80'i okuma-yazma bilmiyorsa,bunun suçu bizde,bugünün insanlarında değildir.
Türk'ün karakterini anlamayarak,kafasını birtakım zincirlerle saranlardadır.Artık geçmişin düzensizliklerini kökünden kazıma günlerindeyiz.Yanlışlıkları düzelteceğiz.Yanlışlıkların düzeltilmesinde,bütün yurttaşların çalışmalarını isterim.En çok 1 yıl,2 yıl içinde bütün Türk toplumu yeni harfleri öğrenmiş olacaktır.Ulusumuz,yazısı ile kafası ile bütün uygarlık dünyasının yanında olduğunu gösterecektir.. ') (1)
Atatürk'ün "eğitim politikası" ise daima milli nitelikte idi..
"Atatürk'e göre,eğitim ve öğretim siyaseti,('her anlamıyla milli bir nitelikte') olmalıdır.('-Türk milletine gideceği yolu gösterirken,dünyanın her türlü ilminden,buluşlarından,ilerlemelerinden yararlanılacaktır;ancak temel,kendi içimizden çıkarılmalıdır.')
Atatürk,eğitimin (milli) olması zorunluluğu üstünde dururken,hem (eski devrin harflerinden),hem de,(hem de milletimizin doğuştan hiçbir ilgisi olmayan yabancı fikirlerden),doğu'dan ve batı'dan gelebilecek her türlü zararlı etkilerden uzak,milli karakterimize,milli dehamıza uygun bir eğitim düşünmektedir..
Atatürk,(yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize,görecekleri öğrenim sınırları ne olursa olsun,en önce ve herşeyden önce,Türkiye'nin bağımsızlığına,kendi benliğine,millet bütünlüğüne düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumunun öğretilmesini)istemiştir.
('-Bilim ve teknoloji,uzmanlık nerede varsa,sanat nerede varsa,gidi-öğrenmeye mecburuz.')diyen Atatürk'ün,(millilik)anlayışı,çağdaş bilime ve dünyaya kapalı bir anlayış değildir..
Atatürk'ün Türk milliyetçiliği anlayışı gibi,eğitimdeki (millilik) anlayışı da,birleştirici,toplayıcı,bütünleştiricidir. Ayrımcılığı ve bölücülüğü kabul etmez..
Milli eğitim,Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasa da belirlenmiş,temel niteliklerini,Atatürk ilkelerini bütün ile göz önünde tutmalı,bunlar kökleştirilmelidir.." (2)
Öğretmenler gününe özel ..
Atatürk düşmanlığı ve gerçekler
Atatürk'ün öğretmen maaşından fazla olması ve malvarlığı gerçeği..
Rivayet şöyledir;
"Sene 1923,Meclis’de vekil maaşları münakaşa ediliyor. Devrin Maliye vekili Gümüşhane meb’usu Hasan Fehmi Bey (Ataç), Mustafa Kemâl’e soruyor, diyor ki, “Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz; ne kadar verelim?”
Paşa düşünüyor ve şöyle cevap veriyor:
-Öğretmen maaşlarını geçmesin! " (7)
Atatürk gerçekten bu sözü söylemiş mi söylememiş mi bilinmez ama bazıları Atatürk'ün bu sözüne "çok ilerlemişler" gibi "Atatürk'ün zayıf tarafını bulmak için" var güçleriyle,harıl harıl çalışmaya başlamışlar..Sırf kendi hegemonyalarını tatmin etmek pahasına,ortada "Kurtuluş savaşı öncesi ve sonrası harap ve hitap düşmüş bir ülke ve bir millet gerçeği" varken, o dönemlerin zorlu şartlarında gerçekleştirilen Cumhuriyet ve eğitim devrimlerinin zorluluğunda yaşanan Atatürk ile ilgili bazı detaylar,sanki günümüzde çok önemliymiş gibi lanse edilerek,kamuoyu aldatılmaya çalışılıyordu..Güya "Atatürk'ün açığını bulmuşlar" gibi sevinmelerine yol açmıştı sanki..
Geçen senelerde medyada bu konuyla ilgili ciddi haberler vardı..Atatürk'ün o dönemlerde "1500 lira gibi süper bir maaş aldığı,öğretmenlerin ise çok az maaş aldıkları,bazı illerde maaşlarının dahi ödenmedikleri (11) ve hatta Atatürk'ün çok sayıda malvarlıklarının olduğu (12,13)" gibi bilgi ve belgeler yer almıştı..Kaldı ki bu bilgi ve belgelerin doğruluğu da tartışılır durumdadır.. Gerçi bunlara "bunların yalan ve yanlış aldatmaca olduğuna dair" yine bilgi ve belgeleriyle cevap verenler olmuştur ama işin bir de başka boyutu vardı..Onu da biz irdeleyelim dedik..
Zorluklar karşısında kurulan ve yeni emekleyen bir Cumhuriyet rejimi ve devrimleri..
Atatürk (Google)
Bahse konu olan olay 1920,lerde geçiyor..Yani Kurtuluş savaşının daha yeni bittiği,Cumhuriyetin yeni kurulduğu,daha yeni yeni emeklemeye başladığı tarihlerde..Kaldı ki sene 1923..
Ondan öncesinde harap olmuş ve bitap düşmüş bir milletin kader savaşı var..Her taraf düşman askerleriyle dolu..Osmanlı imparatorluğunun son varisleri,koşulsuz teslim bayrağını çekiyor.Ama buna direnen ve teslim bayrağının çekilmesini hazmedemeyen Türk milleti ise kendilerinin yanında olan Atatürk ve silah arkadaşlarıyla birlikte topyekün kurtuluş mücadelesini başlatıyor..Atatürk'ün 1919'da Samsun'a ayak basmasıyla başlayan Kurtuluş savaşı mücadelesi yaklaşık tam 4 yıl sürüyor..Ardından hemen sonra 1923'de ise Cumhuriyet ilan ediliyor..
Atatürk'ün Cumhuriyet'i ilan eder etmez yaptığı ilk önemli işlerden biri ise "eğitim politikası" üzerinde olmuştur..Arap harflerini kaldırıp,yerine latin harflerini getirtiyor.Yurt genelinde "eğitim politikası"nın "milli" olması konusunda seferberlik başlatıyor..Hatta yurt dışından "modern eğitim" konusunda deneyimli olan eğitmenler,öğretmenler getirtiyor..Bu eğitmenler arasında dönemin nazi Almanya'sının zulmünden kaçan dönemin ünlü bilimadamları ve eğitmenleri de vardır..Atatürk,o dönemde onlara sahip çıkıyor ve ülkeye getirilmelerini sağlıyor. (16,17)
"İnönü Hükümeti’ne ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e İstanbul Üniversitesi’nin eksik kadrolarının Hitler’in görevden atmış olduğu Alman bilim insanları arasından seçerek alınacak bilim insanlarıyla doldurulmasını önerdi. Bu öneri de kabul edildi.
Prof. Malche, Zürich’teki Prof. Dr. Schwartz’a İstanbul Üniversitesi’nin kurulduğunu, eksik ordinaryüs kadrolarının Yardım Birliği üyesi bilim insanlarıyla doldurulmak istendiğini bildirdi. Bu haber işsiz, yersiz yurtsuz Alman bilim insanları arasında büyük bir sevinçle karşılandı. (....)
1933 sonrasında, Almanya’yı terk etmek zorunda kalmış; ordinaryüs, profesör, doçent, asistan, okutman, yardımcı bilimsel kadro olarak toplam 500-600 civarında Alman bilim insanı aileleriyle birlikte Türkiye’ye iltica etmişlerdi. Çoğunluğu genç asistan olan bilim insanlarından 70 kadarı, Türkiye’de iki üç yıl kadar çalıştıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne ya da başka ülkelere göç etmişti." (16)
Atatürk tüm bunları yaparken,kurtuluş savaşının acı verici izleri altında gerçekleştiriyor..Bir yandan yeni yeni emekleyen Cumhuriyet ve devrimleri öte yandan bu Cumhuriyet ve devrimlerini ne pahasına olursa olsun yıkmaya çalışan iç ve dış mihraklar..Savaşın ülkeye ve millete verdiği kayıplar hem maddi hem de manevi açıdan sayılamayacak kadar çoktu..Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasının en büyük nedeni ise son 300 yılda sarayın yozlaşması,halka acı ve ızdırap vermesi olmuştur..300 yıllık bir acının sonuçlarıydı bunlar..Kolay değildi..
Kurtuluş savaşı sonrası zaferle taçlanan bu büyük milletin çekmiş olduğu kan ve gözyaşının son bulması ile,harap ve bitap düşmüş halkın tekrar ayağa kalkarak güçlü ve müreffeh bir toplum ve ülke olması yolunda atılan "eğitim politikası" adımları son derece önemli bir yere sahip olmuştur..
Harap ve bitap düşmüş bir toplumun geleceği için o zorlu şartlar altında Meclis kendini toparlar toparlamaz Cumhuriyet ilan ediliyor..Hemen hiç vakit kaybetmeden "eğitim ve öğretime" büyük önem verilmeye başlanıyor..Çok zor şartlar altında ülkenin her tarafında okuma-yazma seferberliği başlatılıyor..
1923'lerde bitap düşmüş ve Osmanlının kaderine terk ettiği o dönemin öğretmenlerine Atatürk sahip çıkarak, onları daha iyi şartlar altında yaşamalarına çalışmıştır..İlk başlarda büyük sıkıntılar yaşansa da bu durum fazla sürmemiştir..
İşte bu sıkıntılar gözardı edilerek,o dönemlerde "öğretmenlere maaşlarının verilmediği" yaygarası,günümüz de üzücü bir şekilde kopartılmaya çalışılıyor..
1923'lerde öğretmen maaşları Osmanlının belirlemiş olduğu maaş kademesi ile devam ederken,Cumhuriyet sonrası (1923-1930) kademeli olarak öğretmen maaşları artırılmış ve 1930'lu yıllara gelindiğinde bir öğretmen maaşı 90 lirayı bulmuştu..Yapılan bir araştırmaya göre; '1930'da öğretmenler bir maaşlarıyla 24 cumhuriyet altını alıyordu' (14)
Hal böyleyken bu durum günümüzde nedense bazı Atatürk düşmanlarını rahatsız etmiş durumdadır..Çünkü,Osmanlının hizmetinde olan dönemin öğretmenlerinin,kurtuluş savaşı sonrası Atatürk'ün tarafına geçip saf değiştirmesi,doğal olarak Atatürk düşmanlarının da çileden çıkmasına neden olmuş ve öğretmenleri direkt olarak eleştiremedikleri için öğretmenler üzerinden Atatürk'e "almış olduğu maaş ve malvarlığı "ile ilgili olarak saldırılara başlamışlardı..
Atatürk'ün malvarlığı ile ilgili medyada aydınlatıcı bilgiler de vardır; "Önce Atatürk’ün mal varlığını nasıl kazandığına bakalım. Aslında bu sorunun sorulması bile saçma. Kurtuluş savaşından yeni çıkmış, yanmış yıkılmış Anadolu topraklarında bağlar bahçeler hamamlar mı vardı ki Atatürk bu mal varlığını nerden kazandı diye soruyorsunuz? Biz yine de açıklayalım. Atatürk’ün mal varlığının bir kısmı kendisinin ziyarete gittiği illerde hediye edilen evlerdir. Bir kısmı ise kurtuluş savaşından sonra boşalan arazilerin kurtuluş savaşında yollanan yardım paralarıyla çiftliklere dönüştürülmesiyle kazanılmıştır. Bu çiftlikler resmi olarak Atatürk’ün gibi gözükse de gerçekte millete aittir. Nasıl mı? Gelin Atatürk Orman çiftliğinin hikayesine bakalım. (...)" (10)
Medyada bu tür doğrulayıcı bilgiler olmasına rağmen,üzücü bir şekilde halen bile "Atatürk'e saldırı" niteliğindeki yaygaralar kopartılmaya devam edebilmektedir..
Şu yanıta da bakar mısınız?! : "M. Kemal’in “güya” çok değer verdiği öğretmenlere 1923 yılı içerisinde bazı bölgelerde maaşları dahi verilmemiştir… Örneğin Antalya ve Kayseri’de."
Bu tür bilgiler internette elden ele dolaşarak,güya Atatürk'e taş atmaya çalışıyorlar..("M. Kemal’in “güya” çok değer verdiği öğretmenlere..") diye başlıkla başladıkları saldırıları gösteriyor ki,Atatürk düşmanlığı içlerine iyice sinmiş..Yukarıda anlattığımız geçmişin acı ve ızdırap dolu gerçekleri görülmeden yapılıyor tüm bunlar..Sırf "çamur at,izi kalsın" misali ile düşmanlıklarını ayyuka çıkarmaya çalışıyorlar..Ne diyelim,Allah(cc) onları ıslah etsin bir an önce..
Atatürk'ün kendi sesinden 10.Yıl Nutku - ORJİNAL
Google'da "Atatürk ve Öğretmenler Günü" ilgili aramada patlama yaşanması.. 😃
Biliyorsunuz 2017 yılının "Öğretmenler Günü" yarın kutlanacak..Google'da son 12 ay içerisinde "Atatürk ve öğretmenler günü" ile ilgili aramalarda çok ilginç gelişmeler yaşanmış..
"Öğretmenler günü" araması..
Google Trend "Öğretmenler günü"
Sadece "Öğretmenler günü" aramasını en çok yapan iller arasında "Batman,Erzurum,Kastamonu,Aksaray ve Sivas" yer alırken "Bayburt,Şırnak,Iğdır,Gümüşhane ve Batman" "öğretmenler günü" aramasını en çok yapan altbölgeler olmuş.. (8)
"Atatürk ve Öğretmenler Günü" araması
Google Trend "Atatürk ve Öğretmenler günü"
"Atatürk ve Öğretmenler Günü" aramasında şehir olarak trend yokken, "İzmir,İstanbul ve Ankara" en çok arama yapan altbölgeler olmuş.. (8;1)
"Öğretmen" araması
Google Trend "Öğretmen"
Sadece "öğretmen" aramasında ise "Muş,Ağrı,Şırnak,Siirt ve Bitlis" altbölge olarak başı çekerken; şehir olarak "Siverek,Ağrı,Adıyaman,Kars ve Diyarbakır" yer almış.. (8;2)
"Atatürk"araması
Google Trend "Atatürk"
Sadece "Atatürk" aramasında ise, ""Erzurum,Sinop,Kars,Ardahan ve Iğdır" altbölge olarak başı çekerken,şehir olarak "Erzurum,Zonguldak,Balıkesir,Büyükçekmece ve Aydın" yer almışş (8;3)
Bu aramaları da siz yapın artık..Trendleri siz bulun..😀
"Başöğretmen" ve "Başöğretmen Atatürk" aramasını yapmayı unutmuşum..Onu da siz aramasını yapın artık..Bakalım hangi iller ve altbölgeler çıkmış? 🙂
Atatürk'ten bazı özdeyişler..
Atatürk Diyor ki!
('-Türkiye halkı,yüzyıllardan beri özgür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı bir hayat meselesi olarak görmüş bir kavmin evlatlarıdır.Bu ulus,bağımsızlığı olmadan yaşayamamıştır.Yaşayamaz ve yaşamayacaktır.') Haziran 1922 (4)
('-Tam bağımsızlık,doğal olarak siyaset,maliye,ekonomi,adalet,askerlik,kültür ve benzeri alanlarda tam bağımsızlık ve serbestlik demektir.Bu saydıklarımızın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk,ulus ve ülkenin,gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir.')Ekim 1919 (4)
('-Bugüne kadar kazandığımız başarılar,bize ancak ilerleme ve uygarlığa doğru bir yol açmıştır.Yoksa ilerleme ve uygarlığa henüz ulaştırmış değildir.Bize ve torunlarımıza düşen görev,bu yol üzerinde duraklamadan ilerlemektir.')Ağustos 1923 (4)
('-Giriştiğimiz bütün işlerde,ulusumuzun yüksek yeteneği ve yüksek sağ duyusu,başlıca klavuzumuz ve başarı kaynağımız olmuştur.')Kasım 1922 (4)
('-Gerekince vatan için bir tek fert gibi,birleşik azim ve kararla çalışmasını bilen bir ulus,elbette büyük istikbale hak kazanmış ve adaylığını koymuş bir ulustur.') (5)
('-Milli ahlakımız medeni esaslarla ve hür fikirlerle beslenmeli ve takviye olunmalıdır.Bu çok mühimdir.Bilhassa dikkatinizi çekerim.Tehtid esasına dayanan ahlak,bir fazilet olmadıktan başka iltimada da layık değildir.')1925 (5)
('-Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür.Kültür okumak,anlamak,görebilmek,görebildiğinden mana çıkarmak,düşünmek ve zekayı eğitmektir.')1936 (5)
('-Milli hakimiyet,öyle bir nurdur ki,onun karşısında zincirler erir,taç ve tahtlar yanar,mahvolur.Milletlerin esareti üzerine kurulmuş,müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdur.') 30.08.1924 (5)
('-Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda,elinde ve kafasında tuttuğu meşale müsbet ilimdir.Şunu da ehemmiyetle tebaruz ettirmeliyim ki;yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da,güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.Bunun içindir ki milletimizin yüksek karekterini,yorulmaz çalışkanlığını,fıtri zekasını,ilme bağlılığını,güzel sanatlara sevgisini,milli birlik duygusunu mütemadiyyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür..
Türk milletine çok yaraşan bu ülkü,onun bütün beşeriyete hakiki huzurun temini yolunda,kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta,muvaffak kılacaktır.') (6)
Bu vesileyle tüm öğretmenlerimizin ve tüm Türk milletinin "Öğretmenler Gününü" canı gönülden kutlarım..
Sevgi ve saygılarımla..E.Y.
KAYNAKLAR;
----------
(1) Başöğretmen; Sadeleştiren: Behçet Kemal Çağlar,Bugünün Diliyle Atatürk'ün Söylevleri 1968
(2) Atatürk'ün Eğitim Politikası; Turhan Fevzioğlu,Atatürkçü Düşünce 1992
(3) Eğitim Kongresini Açarken; M.K.Atatürk,1921 (Sadeleştiren,Behçet Kemal Çağlar,Armağan 1959)
(4) Atatürk Diyor ki!; Söylev ve Demeçler,cilt 1,2,3; 1952
(5) Atatürk Diyor ki,MEB yayınları 1980
(6) Atatürk,Onuncu Yıl Nutku;Söylevler 1952
(7) Atatürk’ün öğretmene verdiği önem! ; http://www.sozcu.com.tr/egitim/ataturkun-ogretmene-verdigi-onem.html
ET:23.11.2017
(8) "Öğretmenler Günü" araması: https://trends.google.com/trends/explore?geo=TR&q=%C3%B6%C4%9Fretmenler%20g%C3%BCn%C3%BC
ET:23.11.2017 ,GoogleTrend
(8;1) "Atatürk ve Öğretmenler Günü"; https://trends.google.com/trends/explore?geo=TR&q=Atat%C3%BCrk%20ve%20%C3%96%C4%9Fretmenler%20G%C3%BCn%C3%BC
ET:23.11.2017 ,GoogleTrend
(8;2) "öğretmen" araması: https://trends.google.com/trends/explore?geo=TR&q=%C3%B6%C4%9Fretmen
ET:23.11.2017 ,GoogleTrend
(8;3) "atatürk" araması; https://trends.google.com/trends/explore?geo=TR&q=atat%C3%BCrk
ET:23.11.2017 ,GoogleTrend
(9) Atatürk’ün Öğretmene - Öğretmenlere Verdiği Önem
http://www.ataturkinkilaplari.com/beguha/128/ataturk%E2%80%99un-ogretmene---ogretmenlere-verdigi-onem.html
(İlköğretim ve Ortaokullar için Hazırlanmış Belirli Günler ve Haftalar Kitabı.)
ET:23.11.2017
(10) ATATÜRK’ÜN MAL VARLIĞI HAKKINDAKİ YALANLAR VE GERÇEKLER
https://tibbiyelihikmet.wordpress.com/2014/08/02/ataturkun-mal-varligi-hakkindaki-yalanlar-ve-gercekler/
ET:23.11.2017
(11) "M. Kemal Atatürk, 'vekil maaşları öğretmen maaşlarını geçmesin' dedi" mi ?
http://gerceklergunlugu.blogspot.com.tr/2012/12/m-kemal-ataturk-vekil-maaslar-ogretmen.html
(12) Öğretmen maaşları zamanında çil çil altınla ödeniyordu!
http://www.star.com.tr/yazar/ogretmen-maaslari-zamaninda-cil-cil-altinla-odeniyordu-yazi-734276/
ET:23.11.2017
(13)'Atatürk, Gül'den 400 kat fazla maaş alıyordu'
https://www.timeturk.com/tr/2012/09/26/iste-ataturk-un-mal-varligi-ve-maasi.html
ET:23.11.2017
(14) '1930'da öğretmenler bir maaşlarıyla 24 cumhuriyet altını alıyordu'
CHP İstanbul Milletvekili Prof. Nur Serter’in çalışmasına göre, öğretmenler 1930 yılında maaşları ile 24 adet cumhuriyet altını alabilirken, 2012 yılında bu sayı 2.49’ a düştü. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 38 adet tüp alabilen bir öğretmen, 2012 yılında 22 adet tüp alabiliyor. Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda öğretmenler maaşları ile 36bin adet simit alabilirken, iktidarın onuncu yılında bu sayı 2835’e geriliyor.
http://t24.com.tr/haber/chpli-serter-1930-yilinda-ogretmenler-bir-maaslariyla-24-cumhuriyet-altini-aliyordu,218291
ET:23.11.2017
(15) Atatürk Döneminde Eğitimdeki Gelişmeler;Prof. Dr. Süleyman BOZDEMİR
http://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/suleyman_bozdemir_ataturk_donemi_egitim_gelismeler. pdf
ET:23.11.2017
(16) Nazilerden kaçarak Türkiye’ye sığınmış olan Alman bilim insanları
http://www.yenihayat.de/2017/04/11/nazilerden-kacarak-tuerkiyeye-siginmis-olan-alman-bilim-insanlari/
ET:23.11.2017
(17) ATATÜRK’ÜN TÜRKİYE’YE GETİRDİĞİ MUSEVİ BİLİM ADAMLARI…
https://tarihturklerdebaslar.wordpress.com/2012/04/22/ataturkun-turkiyeye-getirdigi-musevi-bilim-adamlari/
ET:23.11.2017
Bu ülkeye hatta dünyaya böyle ileri görüşlü, böyle vatanını seven, böyle hem kendi ülkesinin, hem dünyanın barışını düşünen, bağımsızlığına böyle düşkün, eğitimin, öğretmenlerin önemini iyi bilen çok az lider gelmiştir. Emeğine sağlık arkadaşım, çok teşekkürler. Tüm blog arkadaşlarımın öğretmenler gününü şimdiden kutluyorum.:)
YanıtlaSilBazıları sırf bu dönemi düşünüp, “O zaman boşuna kurtarmışlar ki... Tüm bunlar boşuna olmuş.” diyebiliyor. Ancak bir şeyi kaçırıyorlar. Günümüzde olan şeyler, geçmişte de vardı ve biz ilerleme yolunda gelişme kaydedebildik. Peki ya sonrası? İnsanın kendini bu noktada sorgulaması gerekiyor.
YanıtlaSilAtatürk bu durumu (bir noktadan sonra insanların “Ne yapmamız gerekiyor?” sorusunu soracağını) öngörmüş ve gençliğe hitabede çok açık bir şekilde dile getirmiştir.
Bir de ben, Atatürk'ü sevmeyen ancak okuma hakkını kullanan kadınları anlayamıyorum. Atatürk olmasaydı böyle bir hak söz konusu bile değildi.
Son olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözünden alıntı yapıp bitireceğim:
“Gençler cumhuriyeti biz kurduk , onu sizler yaşatacak ve yükselteceksiniz.”
Öğretmenler günümüzü içtenlikle kutlarım. Yazınız için teşekkürler
YanıtlaSilO kadar detaylı bilgiler vermişsiniz ki, bize teşekkür etmek düşüyor. Elinize sağlık Ertuğrul Bey. Saygılarımla...
YanıtlaSil''Öğretmen maaşlarını geçmesin!''Atatürk'ün bu ifadesi beni hep etkilemiştir.Umarım eğitimdeki sorunlar çözülür ve iş doyumu yüksek olan,mutlu öğretmenler öğretmeye devam eder :)
YanıtlaSilTüm öğretmenlerin, öğretmenler günü kutlu olsun, bilgiler için çok teşekkürler :))
YanıtlaSilBazı sapkınlar çekemedikleri için saptıracaklardır elbet, Fakat biz onlara nazaran savaşacak ve ulusumuzu koruyacağız. Değerlerimizi koruyacak ve onlara da yer vermeyeceğiz
YanıtlaSilÇok detaylı ve faydalı bir içerik olmuş emeğinize sağlık
YanıtlaSil